ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Ortadoğu Özel Temsilcisi Tom Barrack, Washington’ın Suriye’deki Kürtlerin ayrı bir devlet kurmasını desteklemediğini söyledi.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, 11 Temmuz’da New York’ta basın mensuplarıyla bir araya gelen Barrack, Şam yönetimi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki müzakerelerin sonuçsuz kalmasını şu sözlerle değerlendirdi:
“Dürziler Dürzi toprağı olmasını istiyor. Aleviler Alevi toprağı olmasını istiyor. Kürtler Kürdistan olsun istiyor.
“Şam ise bunun olmayacağını ve tüm yolların Şam’a çıkacağını söylüyor: Tek ülke, tek millet, tek ordu. Bu süreç devam ediyor.”
Barrack, Suriye’de gelinen noktayla ilgili olarak, “SDG için çok zor bir durum, bunu anlıyoruz” dedi.
Şam yönetimi ile SDG’nin 10 Mart’ta imzaladığı entegrasyon anlaşmasının “işe yaramadığını” söyleyen Barrack, SDG ile olarak şunları söyledi:
“ABD’nin onlara karşı yükümlülüğü olduğunu hissediyorlar. ABD de ‘Evet, size karşı makul olma yükümlülüğümüz var ama makul olmazsanız başka alternatif de mevcut’ diyor.”
Barrack, 9 Temmuz’da Suriye’nin geçiş dönemi devlet başkanı Ahmed eş-Şera ve SDG Başkomutanı Mazlum Abdi arasında yapılan görüşmeye katılmıştı.
New York’taki basın toplantısında ABD’nin SDG’yi desteklediğini vurgulayan Barrack, bununla birlkte “Ayrı bir SDG devleti olacağına dair belirti yok” dedi.
Barrack, Suriye’nin kuzeydoğusundaki gruptan bahsederken “SDG, YPG’dir. YPG de PKK’nın türevidir” ifadelerini kullandı.
Türkiye, SDG’yi ve SDG’nin omurgasını oluşturan Kürt Halk Savunma Birlikleri’ni (YPG), PKK’nın uzantısı olarak görüyor ve “terör örgütü” kabul ediyor.
‘Sonsuza kadar burada bebek bakıcılığı ve arabulucuk yapmayacağız’
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Ortadoğu Özel Temsilcisi Tom Barrack, SDG’yi hiçbir karar almaya zorlamadıklarını, yalnızca Şam yönetimiyle birleşmeye teşvik ettiklerini söyledi.
Barrack, “Onlara adil davranılmasını ve eğer istiyorlarsa [entegrasyon sürecine katılma] şansı verilmesini istiyoruz” dedi.
Barrack, Washington’ın Suriye’deki müzakereler hakkındaki tutumuna dair “Anlaşamazsanız anlaşmayın, ama biz sonsuza kadar burada bebek bakıcılığı ve arabuluculuk yapmayacağız” diye konuştu.

‘ABD’nin açıklamaları Şam’a yanlış sinyal veriyor’
SDG’nin siyasi kanadı olan Suriye Demokratik Meclisi (SDM) Eş Başkanı Riyad Dirar, Barrack’ın açıklamalarını eleştirdi, bunların Şam’a “yanlış sinyal” verdiğini söyledi.
Kuzey Irak merkezli Kurdistan 24 sitesinin 12 Temmuz’da yayımlanan haberine göre Dirar, Barrack’ın Suriye’de federal düzen kurulamayacağı açıklamasına dair şunları söyledi:
“Biz adem-i merkeziyetçilikten bahsediyoruz, federalizmden değil…Adem-i merkeziyetçilik, bölgelere merkezi kurumlar üzerinden Şam’a bağlı kalırken kendilerini yönetme imkanı sağlıyor.”
Dirar, savunma, dış politika ve ekonomi gibi alanların merkezileştirilmesini desteklediklerini ancak eğitim ve tarım gibi konuların bölgesel temelde yönetilebileceğini söyledi.
Kürt siyasetçi, ABD’nin tutumunun Suriye yönetiminin “dini ve dışlayıcı yönetim tarzında ısrarcılığını teşvik edebileceğini” belirtti.
Dirar, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu hakkında ise Şam’a bağlı güçlerin mevcut sisteminin “ideolojik ve dini olarak bir tarafı desteklediğini” savundu.
Yetkili, ülkenin batı ve güney kesimlerinde yaşanan istikrarsızlıkların ardından SDG’nin kontrolü altındaki bölgeleri kendi güçleriyle korumak istediğini vurguladı.
Eş-Şera yönetiminin Aralık 2024’te başa gelmesinden bu yana Suriye’nin Alevi ve Dürzi azınlıklarının yoğun yaşadığı batı ve güney vilayetlerinde çatışmalar çıktı.
Şam yönetimine bağlı güçler bu bölgelerde azınlıklara yönelik katliamlar yapmakla suçlanıyor.
Şam yönetimi ise suçlamaları reddediyor ve çatışmalarda yaşanan hak ihlallerinin tarafsız biçimde soruşturulduğunu savunuyor.
Ne olmuştu?
Suriye’nin geçici lideri Ahmed Eş-Şera ve SDG Başkomutanı Mazlum Abdi, 10 Mart’ta sekiz maddelik bir anlaşma imzalamıştı.
Yıl sonuna kadar uygulanması üzerinde mutabık kalınan anlaşma kapsamında SDG’nin Şam’a bağlı Suriye ordusuna entegre edilmesi ve SDG kontrolündeki bölgelerin Şam’a bağlanması öngörülüyor.
Anlaşmanın ikinci maddesinde ise “Kürt toplumu, Suriye devletinin ayrılmaz bir parçası” olarak tanınıyor ve “vatandaş olma hakları dahil, tüm anayasal hakları” garanti altına alınıyor.
10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın uygulanabilmesi için taraflar arasında müzakere süreci başladı.
Son olarak 9 Temmuz’da Eş-Şera ve Abdi, Şam’da bir araya geldi. Görüşmeye ABD’li ve Avrupalı yetkililer de katıldı.
Bu görüşmeden somut bir adım çıkmadı ancak iki taraf da diyaloğu sürdürme niyetinde olduklarını açıkladı.
SDG’nin 40-60 bin arasında askeri olduğu, bunların en az 20 binin YPG’ye ait olduğu tahmin ediliyor.
SDG kontrolündeki hapishane ve kamplarda 10 bin IŞİD militanı ile miltanların çoğu kadın ve çocuk 50 bine yakın aile üyesi tutuluyor.
Amerikan Savunma Bakanlığı’na göre (Pentagon) göre ABD’nin Suriye’de yaklaşık 2 bin askeri var. Bunların bir kısmı SDG kontrolündeki ortak askeri üslerde konuşlanmış durumda.
KAYNAK: BBC Türkçe