Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “11’inci Yargı Paketi ile ilgili hazırlıklarımız var. Bütün toplumu ilgilendiren çok sayıda yargı paketini hayata geçirdik. Özellikle hem hukuk yargılamalarının etkinliğini sağlamak, uzun süren yargılamaları ortadan kaldırmak ve yargı kapasitemizin güçlendirilmesi anlamında 264 hedef var. Bu yasal düzenlemeleri Meclisimizin takdirine sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Tunç, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
Yeni başlayan sürecin gelecek açısından kritik öneme sahip olduğunu söyleyen Tunç, Türkiye tarihi için çok önemli olan aşamaya çok kolay gelinmediğini belirtti. TBMM’de kurulacak komisyonun, başlayacak çalışmaların çok önemli olduğunu vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:
“Sürecin şekillenmesi ve devamlılığı, oradan çıkacak kararlar doğrultusunda yürütmenin alacağı kararlar önem arz ediyor. 41 yıldan bu yana ülkemizin kalkınmasının önünde en büyük engel terördü. Binlerce şehit verdik. Bölge insanı huzursuz oldu. Terör örgütü şantiyeleri bastı ve çok büyük bir zarar verdiler ülkemize. Terör belası olmasaydı Türkiye çok daha gelişmiş bir ülke olurdu. Terör engeline rağmen birçok başarı sağlanmaya çalışıldı.
Terör örgütünün fesih kararı ve silahları bırakması bir pazarlığın sonucu değil. Bugüne kadar yapılanları hep milletimiz için yaptık. Milletimiz Cumhurbaşkanımızın ve Cumhur İttifakı’nın bu milletin aleyhine adım atmayacağını çok iyi bilir. Komisyon çalışmalarına başladığında görüşler dile getirilecektir. Yapılması gereken kanun düzenlemeleri TBMM’nin takdirinde olan hususlardır. Hasta tutuklularla ilgili Mecliste 10’uncu Yargı Paketi’nde bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemenin daha uygulanabilir hale gelmesi için ceza miktarlarında düzenleme yapıldı. Burada kadınlar bakımından, çocuklar bakımından ve yaş kategorilerine göre yeni bir değerlendirme yapıldı. Meclisimizin yaptığı düzenleme ile uygulamalar başladı.”
“Yasal düzenlemeleri Meclisimizin takdirine sunmaya devam edeceğiz”
Hasta hükümlü ve tutuklularla ilgili yapılan düzenlemeye ilişkin de konuşan Tunç, 700 PKK’linin tahliye edileceği iddilarına ilişkin soruya da şöyle yanıt verdi:
“Hasta hükümlü ve tutuklularla ilgili düzenleme şu; ağır hastalar bakımından eğer cezası 5 yılın altındaysa konutta cezalarını infaz edebiliyorlardı. Meclisimiz bir değişiklik yaptı, erteleme yerine konutta infaza geçilmiş oldu. Bunların evlerinde cezalarını çekmeleri bakımından kanun değişikliği yapıldı. 11’inci Yargı Paketi ile ilgili hazırlıklarımız var. Bütün toplumu ilgilendiren çok sayıda yargı paketini hayata geçirdik. Özellikle hukuk yargılamalarının etkinliğini sağlamak, uzun süren yargılamaları ortadan kaldırmak ve yargı kapasitemizin güçlendirilmesi anlamında 264 hedef var. Bu yasal düzenlemeleri Meclisimizin takdirine sunmaya devam edeceğiz.
TCK’nın 220 ve 314’üncü maddelerinde terör örgütü üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işleyenler, hem işlediği suçtan hem de örgüt üyesi olmaktan cezalandırılır maddesi vardı. Anayasa Mahkemesi (AYM) bunun iptaline karar verdi. Meclisimiz yeni düzenleme yaptı. Örgüt adına suç işleyenler hem işlediği suçun cezasını alırlar hem de 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar. CHP, AYM’ye başvurdu. AYM, yeniden iptal kararı verdi. Bu karardan sonra Meclis yeni düzenleme yapmadı. AYM’nin gerekçesi doğrultusunda Meclisin yeni bir düzenleme yapmamasından kaynaklı. 700 kişinin tahliye olacağı haberleri doğru değil.”
PKK üyesi Veysi Aktaş’ın tahliyesine yönelik eleştirilere de Bakan Tunç, şöyle yanıt verdi:
“Veysi Aktaş herhangi bir düzenleme sonrası tahliye edilmiş değil. Kişi PKK terör örgütü içerisinde iki PKK’lıyı ajanlık yaptığı gerekçesiyle öldürmesinden dolayı aldığı ceza var. Bu cezanın koşullu salıverme süresi 30 yıl. 30 yıl cezasını çektikten sonra tahliye için başvuruyor ve çoğu kez bu başvurular reddediliyor. 32 yıl dolduktan sonra tahliye ediliyor. Cezası bittikten sonra tahliye olmuş oluyor. Buna benzer önümüzdeki süreçte cezasını tamamlayan örgüt mensupları olabilecek.”
Bakan Tunç, Kovid izni düzenlemesine ilişkin sorulan soruyu da şöyle yanıtladı:
“Kovid döneminde, Kovid izninden yararlanmışlardı. 31 Temmuz 2023 itibariyla süre bitti ve dolayısıyla 31 Temmuz 2023’te izinde bulunanlar bakımından onlara yeni bir hak tanındı; salıverilmesine 5 yıl kalanlar dışarıda denetimli serbestlik olarak cezalarını çekmeye devam ettiler, içeri alınmadılar. Burada DEM Parti’nin Mecliste gündeme getirdiği bir husus yok. DEM Parti zaten bu Kovid izni düzenlemesi yapılırken, ‘terör suçluları da yararlansın’ talebinde bulunmuştu.”
Orman yangınlarının ardından başlatılan adli süreçlere ilişkin de bilgi veren Bakan Tunç, “Cumhuriyet başsavcılıklarımız mutlaka soruşturma başlatır. Yangının sebebi bulunmaya çalışılır. 1 Haziran’dan itibaren 168 şüpheli gözaltına alınmıştı, 39 kişi tutuklandı. 64’ü hakkında adli kontrol kararı verildi. Soruşturmalar devam ediyor. Geçmişte orman yangınlarına sebebiyet vermek suçundan 127 kişi cezaevinde bulunuyor, bunların 67’si hükümlü” dedi.
“Dosyanın içeriğini bilmeden düşünce ifade etmek, yargı bağımsızlığı açısından uygun değil”
Bakan Tunç, CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın hastalığına rağmen tutuklu yargılanmaya devam etmesine yönelik eleştirilere ilişkin de şunları söyledi:
“Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık şu anda hastanede. Hem tedavi süreci hem tetkikler devam ediyor. Tutukluyken rahatsızlığını ifade etti, muayeneler neticesinde Adli Tıp Kurumuna raporlar gitti. Adli Tıp Kurumu raporları değerlendirdi ve bazı tetkikler istedi. Bu tetkiklerin yapılması için tutuklunun hastanede gözlem altında olması ve tetkik sürecinin bitiminde raporlarının yeniden değerlendirileceğine dair karar verdi. Adli Tıp raporu tamamen teknik bir konu. Buna heyet karar verecek. Rapor yargıya intikal ettiğinde kararlar verilebilir. Rapor öncesinde de takdir yargının. Yargı, rapor gelmeden de karar verebilir. Dosya kapsamı, tutukluluk sebebi… Tüm bunlar değerlendirilir. İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki tetkiklerin, Adli Tıp’a ulaşması sonrası verilecek olan bir karar söz konusu.
Belediye soruşturmaları ile ilgili olarak; burada bir adli soruşturma var. Dosyanın içeriğini bilmeden, delilleri görmeden düşünce ifade etmek, yargı bağımsızlığı açısından uygun değil. CHP’li belediyelere ilişkin soruşturmalar tamamen adli makamların yürüttüğü soruşturmalar. Bu soruşturmalarda ortada MASAK raporu, ifadeler, itirafçıların beyanları var. Para kuleleri olarak yansıyan durumdan itibaren yapılan bir soruşturma söz konusu. Bu soruşturmalar ilçelere de sirayet etti. Burada soruşturma devam ederken bir yandan da yolsuzluğun devam ettiğini görüyoruz. Manavgat’ta suçüstü yapıldı, Şile’de suçüstü yapıldı. İzmir’de eski belediye başkanı ile ilgili olarak raporları savcılığa gönderen kendi belediye başkanları.”