Avrupa Komisyonu’ndan bir yetkili, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının serbest bırakılması dahil Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasının, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kabulü için taleplerden biri olduğunu bildirdi.
Yetkili, Türkiye’nin bir dizi “temel” sorun nedeniyle AB’den uzaklaşmasının ardından üyelik prosedürlerinin 2018’den bu yana durdurulduğunu söyledi.
AİHM kararlarının uygulanması öncelik
Avrupa Komisyonu yetkilisi, Rûdaw Uluslararası Masası editörü Niyaz Mustafa’nın e-posta ile sorduğu soruya verdiği yanıtta şunları belirtti:
“Komisyon, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını bir öncelik olarak uygulaması gerektiğini defalarca yinelemiştir. Bu, Sayın Demirtaş, Osman Kavala ve diğerlerinin derhal serbest bırakılması lehine çıkan kararları da kapsamaktadır.”
Demirtaş ve Kavala hala tutuklu
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan beri Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.
Demirtaş’a 47 suç dosyası yöneltildi; suçlamalar arasında devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, suç işlemeye tahrik, yasadışı gösteri organize etmek, iç güvenliği bozmak, halkı yasalara karşı isyana teşvik etmek ve terör propagandası yapmak yer alıyor.
Türk iş insanı Osman Kavala, “kargaşayı kışkırtmak, iktidara karşı gelmek ve Gezi Parkı olaylarındaki göstericileri finanse etmek” suçlamalarıyla tutuklanmış durumda.
AB, her iki isim için Türkiye’den serbest bırakılmalarını defalarca talep etti.
AB’nin Türkiye’den diğer talepleri
Avrupa Komisyonu yetkilisi, Türkiye’nin AB üyeliği için diğer talepleri ise şöyle sıraladı:
“Yargının bağımsız ve tarafsız görev yapabileceği siyasi ve yasal ortamın sağlanması, kuvvetler ayrılığının güçlendirilmesi ve alt mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı göstermesinin sağlanması.”
Ayrıca, tüm yargı süreçlerinin temel haklara saygı göstermesi ve şüpheliler ile sanıklar için prosedürlerin korunması, terörle mücadele yasasının ise Avrupa standartları, AİHS, AİHM kararları, Venedik Komisyonu tavsiyeleri ve AB uygulamalarıyla uyumlu şekilde uygulanması talep ediliyor.
Avrupa Birliği yetkilisi, Türkiye’nin ayrıca “kadın hakları ve cinsiyet eşitliği, eşcinsel ve trans bireyler ile tüm ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele, azınlıkların korunması, ifade özgürlüğü ile toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün güvence altına alınması” konularında yasal çerçevesini ve uygulamasını iyileştirmesi gerektiğini vurguladı.
Üyelik müzakereleri durdurulmuş durumda
Yetkili, AB üyelik müzakerelerinin 2018’den beri durdurulduğunu, bunun sebebini “Türkiye’de demokrasinin gerilemesine, hukukun tam anlamıyla egemen olmamasına, yargının bağımsız olmamasına ve temel haklara saygı gösterilmemesine” bağladı.
Avrupa Birliği yetkilisi, “Üyelik müzakerelerinin durdurulmasına neden olan sebepler hala olduğu gibi duruyor” ifadelerini kullandı.
