Barış Vakfı’ndan Kürt sorunu için silahsızlanma çağrısı: Barışta ısrar yaşamsaldır

featured

Barış Vakfı, 26 Nisan’da İstanbul’da düzenlediği “Kürt Sorununda Silahsızlanma Çalıştayı”nda, çözüm sürecinin yeniden inşası için siyasi irade, toplumsal rıza ve yasal zemin çağrısı yaptı. PKK’nın silah bırakması ve Abdullah Öcalan’ın koşullarına ilişkin öneriler öne çıktı.

Barış Vakfı, kurucularından ve insan hakları savunucusu Avukat Hüsnü Öndül’ün anısına, 26 Nisan 2025 Cumartesi günü İstanbul’da “Kürt Sorununda Silahsızlanma Çalıştayı” düzenledi. Chatham House kuralları çerçevesinde gerçekleştirilen çalıştaya, farklı siyasi ve düşünsel eğilimlerden 38 akademisyen, yazar, gazeteci ve sivil toplum temsilcisi katıldı.

Barış Vakfı'ndan Kürt sorunu için silahsızlanma çağrısı: Barışta ısrar yaşamsaldır

Çalıştay, Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Korkut ile Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nden Dr. Erkan Koca’nın hazırladığı tartışma metniyle başladı. Ardından tüm katılımcılar, çözüm süreci ve silahsızlanma başta olmak üzere öneri ve değerlendirmelerini paylaştı.

PKK’NIN SİLAH BIRAKMASI GÜNDEMİN MERKEZİNDEYDİ

Çalıştayın zamanlaması, kamuoyunda PKK’nın kongre toplayarak silah bırakması yönündeki beklentilerin arttığı bir döneme denk geldi. Bu nedenle tartışmalar, silahsızlanma adımlarına ve bu sürecin nasıl mümkün kılınabileceğine yoğunlaştı.

Barış Vakfı Yönetim Kurulu tarafından açıklanan sonuç metninde şu vurgu yapıldı:

“Barışa dair en ufak umut ışığını büyütmek yaşamsal bir sorumluluktur. Çözüm, güçlü siyasi irade ve toplumun rızasıyla mümkündür.”

ÖCALAN’IN KOŞULLARI VE YASAL ZEMİN ÖNE ÇIKTI

Katılımcılar, müzakere süreçlerinin muhatapsız ve yöntemsiz yürütülemeyeceğini vurguladı. Bu bağlamda, Abdullah Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi ve PKK’nın kongre sürecine etkin katılımının sağlanması önerildi. Bunun hükümetin sorumluluğunda olduğu ifade edilirken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de sürecin yasal altyapısını oluşturma görevi hatırlatıldı.

“Silah bırakanların demokratik hayata katılımını kolaylaştıracak yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Askeri operasyonlar ve siyasi alandaki baskılar zaman geçirilmeden durdurulmalı.”

BARIŞ VE DEMOKRASİ BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ

Çalıştayda, çözüm sürecinin sadece güvenlik değil, aynı zamanda hukuk ve demokrasi ekseninde ele alınması gerektiği vurgulandı. Katılımcılar, 2013-2015 döneminden edinilen deneyimlerle birlikte, yeni sürecin insan hakları ve hukukun üstünlüğü temelinde şekillenmesi gerektiğini dile getirdi.

“Hasta mahpusların tahliyesi, ifade özgürlüğü gibi temel haklar pazarlık konusu yapılamaz.”

CHP VE MUHALEFETE AÇIK ÇAĞRI: SORUMLULUK ÜSTLENİN

Barışın yalnızca devlet ile örgüt arasında bir mesele olmadığı, toplumun tüm kesimlerinin bu süreçte rol alması gerektiği hatırlatıldı. Bu bağlamda ana muhalefet partisi CHP başta olmak üzere tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, hak savunucularına ve kanaat önderlerine özel sorumluluk düştüğü ifade edildi.

SÜRECE SAHİP ÇIKMAK TOPLUMSAL GÖREVDİR

Katılımcılar, barış sürecinin toplumsallaşmasının önemine de dikkat çekti. Medya, kadın örgütleri, hukuk çevreleri ve insan hakları savunucularının, sürecin aktörleriyle birlikte sorumluluk alması gerektiği belirtildi.

“Çatışma çözüm süreçleri pamuk ipliğine bağlıdır. Atılan her adımın devamlılık sağlayacak şekilde ele alınması gerekir.”

Barış Vakfı, açıklamasının sonunda, 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı ortamın toplumsal, siyasal ve ekonomik etkilerine dikkat çekerek şu mesajı verdi:

“Sözümüzü barıştan yana kurmalıyız. Süreci kendi haline bırakamayız. Demokratikleşme ve barış birlikte yürütülmeli; biri diğerinin ön koşulu değildir.”

KAYNAK: KARAR

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Batman Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

NOT: ✅ Oturumu açık tut kısmını aktif hale getirin.

Uygulamamızı İndir ve Yorum Yap 🌟