Mezopotamya Ajansı’ndan Emrullah Acar’ın haberine göre; raporda, olay yerinde hiç bulunmadığını ifade eden polis Burak Kuru’nun evde tespit edilen parmak izlerinden beşinin kendisine ait olduğu belirtildi.
22 Temmuz 2015’te polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar’ın evlerinde başlarından vurularak öldürülmesi, hükümet tarafından “Çözüm Süreci”ni sona erdiren temel olay olarak gösterilmişti. Somut delil olmamasına rağmen 7 genç aylarca tutuklu kalmış, işkence iddiaları gündeme gelmiş; yargılamalar sonucunda tümü 2018’de beraat etmişti. Buna rağmen dosyanın arkasındaki güçler hiçbir zaman açığa çıkarılmadı.
10 YIL SONRA GELEN RAPOR: PARMAK İZİ BURAK KURU’YA AİT
Yargıtay’a sunulan 2 Aralık 2025 tarihli uzmanlık raporu, olay yerinde “L38” numarayla kodlanan parmak izinin Burak Kuru’nun sol serçe parmağıyla eşleştiğini ortaya koydu. Aynı raporda, evden alınan toplam 10 farklı parmak izinden beşinin Kuru’ya ait olduğunun kesinleştiği bildirildi.
Öldürülen polislerin mesai arkadaşı olan ve otopsiye tanık olarak katılan Kuru, olay sonrası verdiği ifadede eve hiç gitmediğini belirtmişti.
DİNLENME TALEPLERİ YILLARCA REDDEDİLDİ
Kuru’nun yargılama sürecinde tanık olarak dinlenmesi için avukatların yaptığı tüm başvuruların mahkeme tarafından reddedildiği biliniyordu. Dosyada dikkat çeken bir diğer nokta ise soruşturmayı yürüten ilk savcı Mehmet Kıvanç Kılsızoğlu’nun, fezleke aşamasında ani biçimde terfi ettirilerek Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Merkezi’ne hâkim olarak atanması ve kısa sürede birinci sınıf hâkimliğe yükselmesi oldu.
Ceylanpınar’da görev yapan 22 polis, davanın devam ettiği süreçte “FETÖ/PDY” soruşturmaları kapsamında tutuklanmış ve kamu görevinden ihraç edilmişti. Gençlerin tutuklanmasına karar veren hâkim Nurettin Bulut da aynı soruşturmalar kapsamında görevden uzaklaştırılanlar arasında yer aldı.
10 yıldır gündemde kalan ve siyasi etkileri nedeniyle Türkiye’nin yakın tarihine damga vuran dosyada yeni parmak izi raporunun nasıl bir adli ve siyasi sonuç yaratacağı merakla bekleniyor.