Diyarbakır Barosu, kendilerine mehkemelerce verilen cezaların tamamını yattıkları halde tahliye edilmeyen mahkumların durumuna dair 4 kuruma başvuruda bulundu.
1990’lı yıllarda tutuklanan ve aldıkları müebbet hapis cezalarının infaz süresi olan 30 yılı bitirdiği halde tahliye edilmeyen onlarca mahkum halen cezaevlerinde tutuluyor.
Bunun üzerine harekete geçen Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi, İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tahliyeleri engellenen mahkumlar için Adalet Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumu ile İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) başvuru yaptı.
Baro, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarının koşullu salıverilme sürecinde ölçülebilir, denetlenebilir ve nesnel kriterlere dayanmadan kararlar verdiğine dikkat çekti. Ayrıca mahkumların tahliye hakkının keyfi biçimde engellendiği belitrildi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi, Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde çok sayıda mahkumun ‘pişmanlık göstermediği’’ gibi soyut gerekçelerle tahliyesinin engellendiği vurgulandı.
Açıklamada, ” Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi olarak, bu ihlallerin yalnızca Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi ile sınırlı olmadığını, Türkiye genelinde yaygın bir uygulama haline geldiğine dair çok sayıda başvuru almaktayız. Bu kapsamda, Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi başta olmak üzere ceza infaz kurumlarında İdare ve Gözlem Kurulları eliyle sürdürülen bu keyfî ve hukuka aykırı uygulamaların sona erdirilmesi talebiyle Adalet Bakanlığı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumu ve TİHEK’e başvuruda bulunulmuştur.”