Ekmen’e göre çözüm gürültüde değil, karşılıklı anlayışta gizli. “Barış dili, kimin haklı olduğuna değil, kimin samimi olduğuna bakar.” sözleriyle siyasete yeni bir üslup önerdi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır ziyareti ve Kürtçe paylaşım sonrası oluşan tartışmalara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Ekmen, barışın dilinin tek taraflı olmadığını, hem Türk hem de Kürt siyasetçiler ve medya tarafından aynı hassasiyetle korunması gerektiğini vurguladı.
“Kürtçe paylaşım meşru, tepki yersiz”
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un sosyal medyada Kürtçe paylaşım yapmasının bazı kesimlerce eleştirilmesini doğru bulmadığını belirten Ekmen şunları söyledi:
- Meclis’in resmi hesabından daha önce altı farklı dilde paylaşım yapıldığını hatırlattı.
- Kürtçeye yönelik tepkilerin “ırkçı ya da dışlayıcı bir refleks” olarak algılandığını ifade etti.
- TRT Kürdi, Kültür Bakanlığı yayınları ve seçmeli derslerle Kürtçenin zaten devlet kurumlarında kullanımda olduğuna dikkat çekti.
Ekmen, bu tepkilerin toplumun genelini yansıtmadığını, sadece dar bir kesimin bu yönde karşıt tutum sergilediğini söyledi.
“Barış dili, sadece bir tarafa değil herkese gereklidir”
Diyarbakır’da Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması talebiyle yapılan yürüyüşte kullanılan “düşman” ifadesine tepki gösteren Ekmen, bu tür söylemlerin barışa zarar verdiğini belirtti:
- Devlet bir süreç yürütüyorsa bunun sokakta değil, ilgili muhataplarla masa başında yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.
- Kürt siyasetindeki bazı söylemlerin, barış karşıtı kesimlerin elini güçlendirdiğini ifade etti.
- “Barış dili sadece Türk siyasetçilere değil, Kürt siyasetçilere de lazım” diyerek karşılıklı empati ve sorumluluk çağrısında bulundu.
“Barış sokakta değil; masada sağlanır”
Ekmen, sürecin Öcalan merkezli tartışmalar üzerinden yürütülmesinin hem Türk hem Kürt toplumunda güvensizlik oluşturduğunu söyledi:
- “Süreci sokakta sloganlarla değil, müzakere masasında yürütmek gerekir.” dedi.
- Öcalan’ın dahi silah bırakmayı ve mücadelenin siyasi zemine taşınmasını savunduğunu hatırlattı.
- Kamuoyunda güven duygusunun yeniden inşa edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Yasal düzenleme bir an önce Meclis’e sunulsun”
Pozitif barış için gerekli adımların gecikmemesi gerektiğini belirten Ekmen, somut çağrıda bulundu:
- Kürtçenin kamusal alanda görünürlüğünün artırılması,
- Hak ve özgürlükleri genişletecek reformların hayata geçirilmesi,
- Yerel yönetimlere yönelik düzenlemelerin gündeme alınması gerektiğini söyledi.
Ekmen, “Eğer önce örgütün tasfiyesi tamamlanacak deniyorsa, o zaman bu yöndeki yasal düzenlemeler hemen Meclis’e getirilmeli. Ardından pozitif barışın adımları atılmalıdır.” ifadelerini kullandı.