Türkiye, 2024’ün son çeyreğinden itibaren PKK’nin silahsızlandırılmasına yönelik tarihi bir süreci yaşıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024’teki çıkışıyla kamuoyuna yansıyan bu yeni süreç, 2025 itibarıyla önemli toplumsal ve siyasal etkiler yaratmaya başladı.
Ankara Enstitüsü tarafından 27 Haziran – 5 Temmuz 2025 tarihleri arasında yapılan kapsamlı kamuoyu araştırması, barış sürecine ilişkin çarpıcı veriler ortaya koydu.
TOPLUMUN YÜZDE 69’U BARIŞ SÜRECİNİ DESTEKLİYOR
Katılımcıların yüzde 69’u süreci desteklediğini belirtirken, yüzde 66’sı PKK’nin silah bırakmasının Türkiye için olumlu bir gelişme olacağını düşünüyor. Ancak sadece yüzde 36’lık bir kesim PKK’nin gerçekten silah bırakacağına inanıyor. Bu oran, toplumda sürece destek ile güven arasındaki farkı net biçimde ortaya koyuyor.
KÜRT VATANDAŞLARDA EŞİTLİK VE AİDİYET ALGISI DÜŞÜK
Araştırmaya göre, toplumun genelinde Türk ve Kürtler arasında her zaman eşitlik olduğunu düşünenlerin oranı %59 iken, bu oran Kürt/Zaza katılımcılarda sadece %33. Hatta her üç Kürt katılımcıdan biri “hiçbir zaman eşitlik olmadı” görüşünü dile getiriyor. Ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı genel toplumda %18 iken, Kürtler arasında bu oran %51’e, DEM Parti seçmenleri arasında ise %64’e çıkıyor.
ORTAK KİMLİKTE DİN ÖN PLANDA
Toplumu bir arada tutan en güçlü ortak bağ olarak “Müslümanlık” öne çıkıyor (%30). Bunu “ortak geçmiş” (%25) ve “vatandaşlık” (%22) izliyor. Kürt/Zaza vatandaşlarda ise Müslümanlık %41 ile en güçlü bağ olarak görülürken, “vatandaşlık” sadece %9 oranında ifade ediliyor.
REFORMLARA DESTEK, AF VE ÖCALAN’A MESAFE
Toplum, silah bırakmanın ardından gündeme gelen reform başlıklarına temkinli yaklaşıyor. Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının iyileştirilmesine destek sadece %19 seviyesinde. Silah bırakanlara yönelik af ise %21 oranında destek buluyor. Buna karşın anadil hakkı ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi demokratikleşme adımları daha fazla destek görüyor.
IRAK’A AÇILIM, SURİYE’YE ŞÜPHE
Katılımcıların %50’si Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerin geliştirilmesini desteklerken, Suriye ve Rojava’daki Kürt yapılarına karşı daha mesafeli bir tutum dikkat çekiyor. %38’lik bir kesim bu yapılar karşısında açık bir tavır alınması gerektiğini savunuyor.
KALICI BARIŞ İÇİN REFORM ŞART
Ankara Enstitüsü’nün araştırması, toplumda güçlü bir barış ve normalleşme isteği olduğunu gösterse de bu arzunun temkinli ve koşullu olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlara göre sürecin kalıcı barışa dönüşebilmesi için eşit yurttaşlık, anadil hakkı, demokratikleşme ve anayasal reform gibi yapısal adımların atılması gerekiyor.