“Balıkçı” olarak tanınan İlhami Işık, bir önceki çözüm süreci ile yeni çözüm sürecini kıyasladı, bölgesel dengeleri değerlendirdi ve Meclis’te kurulan komisyonun geleceğini yorumladı. Işık, “Bu ülkenin ana problemini konuştuğunuz zaman, onun yan problemlerini es geçemezsiniz. Bu anlamda çok önemli komisyon” dedi.
Meyascope’den Ruşen Çakır, İlhami Işık ile yeni çözüm sürecini konuştu. Bir önceki çözüm sürecini hatırlatan İlhamı Işık, 2010’daki İmralı görüşmelerine “Balıkçı” kimliğiyle katıldığını söyleyerek, “Şiddetin boyutu çok artmıştı, askerler şehit oluyordu. İnsanlar ölüyordu. Bu sürecin, ateşin durması gerekiyordu. Çünkü artık kontrol yoktu her yerde. Devlet içinde de cemaat ile AKP’nin kavgası vardı” dedi.
Süreç ne zaman başladı?
Ruşen Çakır’ın, yeni çözüm sürecinde 1 Ekim 2024’ün milat olarak kabul edildiğini ama aslında daha öncesinin olduğunu hatırlatması üzerine Işık, “Bu süreç Gazze ile başladı. Onun için Türkiye, Esad’ın gitmesinden vazgeçti. Düşmesine bir hafta kala da Esad ile görüşmek düşünüldü. Bu, olabilecekleri okumanın refleksiydi. Bunların hepsi olabilecek siyasal haritaların, değişiminin Türkiye’ye yansımasının bir kırılmayla sonuçlanmamasının adımıydı” diye konuştu.
“Balıkçı” olarak tanınan İlhami Işık, bir önceki çözüm süreci ile yeni çözüm sürecini kıyasladı, bölgesel dengeleri değerlendirdi ve Meclis’te kurulan komisyonun geleceğini yorumladı. Işık, “Bu ülkenin ana problemini konuştuğunuz zaman, onun yan problemlerini es geçemezsiniz. Bu anlamda çok önemli komisyon” dedi.
YouTube video player
Ruşen Çakır, İlhami Işık ile yeni çözüm sürecini konuştu. Bir önceki çözüm sürecini hatırlatan İlhamı Işık, 2010’daki İmralı görüşmelerine “Balıkçı” kimliğiyle katıldığını söyleyerek, “Şiddetin boyutu çok artmıştı, askerler şehit oluyordu. İnsanlar ölüyordu. Bu sürecin, ateşin durması gerekiyordu. Çünkü artık kontrol yoktu her yerde. Devlet içinde de cemaat ile AKP’nin kavgası vardı” dedi.
SÜREÇ NE ZAMAN BAŞLADI?
Ruşen Çakır’ın, yeni çözüm sürecinde 1 Ekim 2024’ün milat olarak kabul edildiğini ama aslında daha öncesinin olduğunu hatırlatması üzerine Işık, “Bu süreç Gazze ile başladı. Onun için Türkiye, Esad’ın gitmesinden vazgeçti. Düşmesine bir hafta kala da Esad ile görüşmek düşünüldü. Bu, olabilecekleri okumanın refleksiydi. Bunların hepsi olabilecek siyasal haritaların, değişiminin Türkiye’ye yansımasının bir kırılmayla sonuçlanmamasının adımıydı” diye konuştu.
İlhami Işık sözlerine şöyle devam etti:
“Bu anlamda ülkemizin refleksleri biraz hantal kaldı. Sayın Bahçeli’nin attığı adım, bu geç kalmanın önünü ciddi anlamda kesti. Çünkü şimdiye kadar olası tüm gelişmelere en sert çıkan aktör, şu an bu sürecin başını çekiyor. Bahçeli’nin çıkışı bir güvencedir.”
“ÖCALAN’IN SÖYLEDİĞİNİ BOŞA ÇIKARACAK BİR FİRE YOK”
Ruşen Çakır, hem iktidar hem muhalefetten birtakım isimlerin, “Öcalan çağrı yapmaz, yapsa bile Kandil buna uymaz” gibi söylemler ürettiğini ancak Öcalan’ın çağrı yaptığını, Kandil’in de silah yaktığını hatırlattı. “Bu söylemlerden hareketle, sizce fire yok mu, olmaz mı?” sorusuna cevap veren İlhami Işık, “Şu ana kadar Öcalan’ın söylediğini boşa çıkaracak bir fire yok. Bu süreçte Öcalan’ın konumu, tahminlerin çok daha ötesinde güçlü ve fireyi neredeyse sıfıra indirecek boyutu oldu” dedi.
İlhami Işık şöyle devam etti:
“Yurtdışında yaşayan Kürt milliyetçilerinin Öcalan, DEM Parti ve örgütün Kürtlere ihanet ettiği tablosunun sahada bir karşılığı olmaz. Ama entelektüel camiada olabilir. Ama süreci olumsuz etkileyecek bir şey olmaz.”
TAMAMI MEDYASCOPE YOUTUBE KANALINDA
