AYM, 10 Temmuz’da kayyım atamalarına dayanak gösterilen yasal düzenlemeyi masaya yatırıyor. Bu kritik inceleme öncesi Van Barosu Başkanı Sinan Özaras, uygulamanın “halk iradesinin gaspı” olduğunu vurgulayarak, AYM’den hukukun üstünlüğü ve demokratik meşruiyet temelinde bir karar beklediklerini belirtti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 10 Temmuz’da kayyım atamalarına dayanak gösterilen düzenlemeyi inceleyecek. Bu inceleme, özellikle 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45. ve 46. maddelerine eklenen, belediye başkanlarının görevden alınarak yerine valilerin kayyım olarak atanabilmesini mümkün kılan hükümlerin iptali açısından kritik önemde.
AYM’nin, bu düzenlemeyi anayasa ile güvence altına alınmış seçme ve seçilme hakkına, demokratik yerel yönetim ilkesine ve hukuk devleti ilkesine aykırı bularak iptal etmesi beklenmektedir.
Seçilmişin yerine atama, halk iradesinin gaspıdır. Görevden alma ve yerine atama süreci yargı kararı olmadan yapılmakta, bu da masumiyet karinesi ve hukuki güvenlik ilkesi ile çelişmektedir. Uygulama, özellikle muhalif yerel yönetimleri hedef almakta ve siyasi cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. Yerel yönetimin toplum ihtiyacını karşılayan sosyal belediyeciliği ortadan kaldırmaktadır.
AYM’nin, hukukun üstünlüğü ve demokratik meşruiyet temelinde karar vermesini, halk iradesine saygıyı önceleyen bir içtihatla, demokratik ve hukuki bir karar verilmesini bekliyoruz. Bu karar, sadece bugünkü değil, gelecekteki demokratik işleyişin güvencesi açısından da belirleyici olacaktır.
Van Barosu Başkanı Sinan Özaras’tan kayyım düzenlemesi hakkında açıklama
Van Barosu Başkanı Avukat Sinan Özaras, Anayasa Mahkemesi’nin 10 Temmuz’da ele alacağı kayyım düzenlemesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Özaras, “Anayasa Mahkemesi’nin, söz konusu düzenlemeyi anayasa ile güvence altına alınmış seçme ve seçilme hakkına, demokratik yerel yönetim ilkesine ve hukuk devleti ilkesine aykırı bularak iptal etmesini bekliyoruz” dedi.
Mevcut uygulamanın hukuksuz olduğunu belirten Özaras, “Seçilmişin yerine atama yapılması, açıkça halk iradesinin gaspıdır. Görevden alma ve yerine atama süreçlerinin yargı kararı olmadan yapılması, masumiyet karinesi ve hukuki güvenlik ilkesiyle çelişmektedir. Bu uygulama, özellikle muhalif yerel yönetimleri hedef almakta ve siyasi bir cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, yerel yönetimin toplum ihtiyaçlarını karşılayan sosyal belediyecilik anlayışını da ortadan kaldırmaktadır” şeklinde konuştu.
Avukat Sinan Özaras, beklentilerini ise şu sözlerle ifade etti: “Anayasa Mahkemesi’nin, hukukun üstünlüğü ve demokratik meşruiyet temelinde bir karar vermesini umuyoruz. Halk iradesine saygıyı önceleyen, demokratik ve hukuki bir içtihatla verilecek bu kararın, sadece bugünkü değil, gelecekteki demokratik işleyişin de güvencesi açısından belirleyici olacağına inanıyoruz.”
Kaynak: Serhat News
