TBMM Başkanı Kurtulmuş, iktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ olarak adlandırdığı sürece ilişkin, “Özerklik, ayrı bir bölge tartışması, farklı ana dillerin resmi dil olması şeklinde en ufak bir talep yok. Örgüt liderinin dışarıya çıkarılması, serbest bırakılmasıyla ilgili de bir talep söz konusu değil” dedi.
Kurtulmuş, “Büyük Taarruz”un 103. yıldönümü dolayısıyla Afyonkarahisar’da bulunan Kurtulmuş, Afyonkarahisar’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
“Büyük Taarruz”un öğrettiklerine işaret eden Kurtulmuş, bunlardan birisinin birlik ve beraberlik ruhu olduğunu söyledi.
“Bu süreci en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız”
TBMM Başkanı, bölgede oynanan oyunların çeşitli siyasi hedefleri olduğu gibi kullandıkları en önemli meselenin Ortadoğu’da etnik, mezhebi ve dini çatışmaları gündeme getirerek bölgede yaşayan insanları bölük pörçük hale getirmek olduğunu dile getirdi.
Türkiye’de de 100 yıllık cumhuriyet tarihinin 50 yıla yakın bir süresinin terörle mücadeleyle geçtiğine değinen Kurtulmuş, Türkiye’nin şimdi bu bölgede istikrarın merkezi, birliğini ve dirliğini sağlayacak bir ülke olarak ileriye doğru yürüyeceğini söyledi.
Türkiye’nin önüne şimdi tarihi bir fırsatın çıktığını belirten Kurtulmuş, “Bu süreci en iyi şekilde değerlendirmek, özellikle terör örgütünün kendisini feshettiği kararını ilan etmesiyle birlikte ortaya çıkan tabloyu en iyi şekilde değerlendirmek ve bir daha terörün hiçbir şekilde Türkiye’nin gündeminde olmayacağı bir döneme geçmek zorundayız” diye konuştu.
Kurtulmuş, “Bu sürecin hiçbir noktasında terör örgütüyle hiçbir pazarlık yapılmamış ve bundan sonra da yapılmayacaktır. Bundan emin olunuz” dedi.
“Anayasa tartışması asla söz konusu değil”
TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun Türkiye’nin bütün meselelerinin çözüleceği bir komisyon olmadığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bu komisyon asla ve asla altını üstünü çizerek söylüyorum. Bir anayasa değişikliğiyle ilgili tartışmanın yapılacağı bir siyasi zemin değildir. Bu komisyonun özelliği şudur. Şu anda Türkiye’deki halkın oylarının yüzde 95’inin temsil edildiği bir komisyondur. Bir siyasi parti dışında bütün siyasi partiler, hatta grubu olmayan siyasi partilerin de tamamı bu komisyonda temsil edilmektedir. Çok farklı fikirlerde olanların ortak bir noktada yani terörün bitirilmesiyle birlikte Türkiye’de güçlü bir iç yapının kurulabilmesi için görüşlerini burada açıkça dile getirdiği bir süreci yaşıyoruz. Burada tekraren ifade ediyorum, herhangi bir anayasa tartışması asla söz konusu değildir. Çok açık söyleyeyim, bir özerklik tartışması, ayrı bir bölge tartışması, farklı ana dillerin resmi dil olması şeklinde en ufak bir talep yoktur. Örgüt liderinin dışarıya çıkarılması, serbest bırakılmasıyla ilgili de en ufak bir çalışma olmadığı gibi bu konuda da bir talep söz konusu değildir.”
Kurtulmuş, cumhuriyet tarihinin 50 yılına mal olan silahlı çatışmanın Türkiye siyasetinin yüzde 95’inin de katkılarıyla sonlandırılacağını ifade etti.
“Bütün toplumsal kesimlerin dinleneceği bir süreci yaşıyoruz”
Bu sürecin başarılı şekilde devam etmemesi için içeride ve dışarıda süreci engellemek isteyenlerin olacağını anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Annelerin konuşmaları içerisinde de bir yaşlı anne dedi ki ‘Biz evlatlarımızı gömmek yerine silahları gömmeyi tercih ederiz.’ Ümit ederim bu iyi niyetli çalışmalar sonuç verir ve bu memlekette silahlar susturulur.”
“Türklerle Kürtler savaşmadılar ki barışsınlar”
“Açık söylüyorum: Bu ülkede Türklerle Kürtler savaşmadılar ki barışsınlar” diyen Kurtulmuş, “Bu ülkede olan Kürt etnisitesi üzerinden terör gruplarını ortaya koyarak, bunları kullanarak Türkiye’de bir bölünme, parçalanma senaryosuydu. Şimdi buna Allah’ın izniyle Türkiye’nin hepsi hep birlikte sahip çıkıyor. İnanın ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da da Kürt halkımızın büyük çoğunluğu bu süreçten fevkalade memnun bir şekilde ‘Artık silahlar olmayacak, artık bombalar patlamayacak, artık hiçbir şekilde insanlar evlatları için üzülmeyecekler, ağlamayacaklar.’ diyerek bu sürece destek veriyorlar” şeklinde konuştu.
Silahların yakılmasının “Benim artık bir daha silahla işim olmayacak” anlamında sembolik bir tavır olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bunun, halkın arasındaki birliği, beraberliği sağlayacağını ifade etti.
“Türkiye modelini dünyaya hediye edeceğiz”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’de yaşayan bütün etnik yapıların, farklı inanç gruplarının birbirine düşman olmasını gerektirecek tek bir sebep olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Halkımız arasında ayrışmaya vesile olacak ne tarihi ne kültürel ne inanç bakımından en ufak bir mesele yoktur. Aramıza sokulan meselelerin hepsinin suni olduğunu, hepsinin birtakım dış projelerin sonucu olduğunu biliyoruz ve bunları hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bu yolun gerçekten hızlı bir şekilde yürütülmesi için sonucun alınabilmesi için gayret sarf ediyoruz. Herkesin bu dönemin gerektirdiği birlik, beraberlik ve kardeşlik dilini kullanması gerekir. İnşallah bu süreç bittikten sonra da Türkiye’nin artık her yerinde, her sokağında, her dağında, her mezrasında, her yaylasında birlikte hep beraber esenlik içerisinde türkülerimizi, şarkılarımızı söyleyerek hep beraber Türk’ün de Kürt’ün de ortak geleceğini çok daha güçlü hale getirmek için mücadele edeceğiz. Bir Türkiye modelini dünyaya hediye edeceğiz. Çatışma çözümleri gerçekten aklıselim içerisinde en uygun yollar ve müzakereler gerçekleştirilerek sonuçlandırılabilir. Bunun için Türkiye modeli gerçekten bütün dünya için bu konuda örnektir. Bunu da ortaya koyabilirsek ne mutlu. Ayrıca şunu da sizi temin ederek söylerim, Türkiye’nin artık bir daha terörle hiçbir şekilde anılmaması yani terörsüz bir bölgenin tesis edilmesi, terörsüz bir bölgenin tesis edilmesinin teminatıdır.”