Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır’da okuduğu ve Meclis’in resmi sosyal medya hesabından paylaşılan Kürtçe şiir DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo tatafından okununca Meclis tutanaklarına yine “Bilinmeyen dil” olarak geçti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır ve Hakkari Milletvekilleri Ceylan Akça Cupolo ve Ömer Faruk Hulakü, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden 2026 Yıllı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi bağlamında tartışmaları süren Meclis, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği bütçelerine ilişkin söz aldı.
DEM Partili Ceylan Akça Cupolo, pek çok soruna ve ne şekilde çözülebileceğine işaret etti. Ceylan Akça Cupolo, Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ve çalışmalarına da dikkat çekerek, 7 öneride bulundu.
‘BARIŞ PARLAMENTOSU OLMALI’
Ceylan Akça Cupolo, parlamentonun “Barış parlamentosu” olması gerektiğini ve ilkelerinin düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “1’ncisi, güvenlik refleksinden, Parlamentonun kendisini güvenlik refleksinden alıp demokratik denetim pozisyonuna konumlandırması. Kolombiya bunu yapmıştır, Nepal bunu yapmıştır, Bosna Hersek bunu yapmıştır. İkincil olarak, demokratik entegrasyonun devreye konulması. Demokratik entegrasyon konusunu bazıları eleştirse de Kuzey İrlanda yapmıştır, Bosna Hersek yapmıştır. Meclis komisyonlarının barış ajandasını güncelleyecek ve gözetecek şekilde tekrar düzenlenmesi, bunu Nepal yapmıştır, Kolombiya yapmıştır, Kuzey İrlanda yapmıştır, Bosna Hersek yapmıştır, bu Parlamento da yapabilir” dedi.
‘BARIŞ VE İNŞA FONU’
Bütçenin askeri bir perspektiften arındırılması ve yeniden inşaya yol açacak şekilde düzenlemesi gerektiğini belirten Ceylan Akça Cupolo, “Bunun yolunu yapacak şekilde tekrar düzenlenmesi bu barış Parlamentosunun gündeminde olabilir. Buna bağlı olarak, bu Komisyon da Plan ve Bütçe Komisyonu da bir barış ve yeniden inşa fonu oluşturabilir, buna dair bir barış yüzdeliği oluşturabiliriz. Yine, bir diğeri, hakikat ve tarihsel diyalog alt komisyonları olabilir, her ihtisas komisyonunun buna göre bir değerlendirme yapması mümkün olabilir. 6’ncı olarak çoğulcu bir temsiliyet sağlanabilir. Barış Parlamentosu için de daha çok kadın, daha çok kimlik, daha çok insanın temsili vardır ve 7’nci ve son olarak, yeni cumhuriyet 2’nci yüzyılında bütün herkesin, bütün yurttaşların var olduğu eşit yurttaşlık ilkesinin de benimsendiği bir cumhuriyet olursa ancak barışı bütünüyle sahiplenmiş olabilir” diye konuştu.
MECLİS BAŞKANININ KÜRTÇESİ DE ‘BİLİNMEYEN DİL’
Ceylan Akça Cupolo, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır ziyaretinde okuduğu ve Meclis’in resmi sosyal medya hesabından paylaştığı, “Bi hev re bibin, dil bi dil, dest bi dest; aştî li nav me ra best” şeklindeki Kürtçe şiiri ile konuşmasını bitirdi. Ceylan Akça Cupolu’nun ve daha önce Kurtulmuş’un da okuduğu şiir Meclis tutanaklarına, “ (…) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimler ifade edildi” şeklinde geçti.
HÜLAKÜ: DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ HUKUKSUZCA TUTUKLU
Söz alan DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Hülakü ise Meclis’in Cumhuriyetin kuruluşundan beri kapsayıcı olamadığını dile getirdi. Hülakü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demokrasinin karargâhı olduğunu iddia eden ancak sürekli bir şekilde antidemokratik temayüllerle çalışmasını sürdüren Meclisi son bir yıl içerisinde atmış olduğu Barış, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adımından dolayı kutluyor, barış ve demokratik cumhuriyet hedefimizin başarılı bir şekilde nihayete ermesini temenni ediyorum. Meclise atfettiğimiz bu kurucu misyon neden önemlidir? Bu Meclis, Kürt halkının hafızasında dokunulmazlıkları kaldırılarak milletvekillikleri hukuksuzca düşürülen milletvekillerini bu koridorlardan cezaevine gönderen bir yerdi. Bu Meclis, Kürtçenin bir kelimesine dahi tahammülün olmadığı, Kürtçe ve Kürt halkına sürekli bir şekilde hakaret edilen yerdir. Kürt halkının hafızasında bu Meclis, kayyım yolsuzluklarını araştırma önergelerinin reddedildiği, kayyımların Sayıştay raporlarında çarşaf çarşaf yolsuzluklarına tek bir ses dahi çıkarmayan bir yerdi.
Eş Genel Başkanlarımız Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ on yıldır hukuksuzca AİHM kararlarına rağmen cezaevinde tutuklular. Böyle bir hafızayı miras olarak bugünlere taşıyan Kürt halkının Meclist’en beklentisi en temel demokratik ve hukuki teamüllerin işletilmesidir. Barış ve kardeşliği, bu hafızayı reddetmeden umudu inşa edebiliriz. Bu açıdan yüzyılı aşkın mesaisiyle bu Meclis, ilk defa son bir yıl içerisinde gerçek manada bir kapsayıcılık ve kurucu misyonuyla hareket ederek 2’nci yüzyıl için büyük bir umudun ışığını yakmıştır.” (MA)









