DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Habertürk ekranlarında Eren Eğilmez’in sunduğu “Gerçek Fikri Ne?” programına katılarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İmralı Heyeti’nin görüşmeleri ve Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun son oturumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Cumhurbaşkanı ile İmralı Heyeti’nin görüşmesi sürecin işlediğini gösteriyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İmralı Heyeti arasındaki görüşmenin sürecin işlediğine işaret ettiğini belirten Ekmen, “Bu görüşme, tarafların yaşanan krizleri tolere edebildiğini ve diyalog zeminini koruduğunu gösteriyor. Umman dönüşünde Cumhurbaşkanı’nın Diyarbakır yürüyüşündeki söylemlere ilişkin yumuşatıcı ifadeleri, görüşmenin olumlu bir atmosferde geçtiğine işaretti. Umuyorum ki bu görüşme, fesih ve tasfiye sürecinin yasal çerçevesini oluşturacak yasama aşamasının başlamasına vesile olur.” dedi.
“Komisyon oturumları sürecin seyrine ışık tutuyor”
Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 16. oturumuna ilişkin bilgi veren Ekmen, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sunum yaptığını belirtti. Oturumların kapalı gerçekleştirildiğini ve tutanakların 10 yıl gizli kalacağını hatırlatan Ekmen, “Her iki bakan da açık ve net değerlendirmelerde bulundu. Özellikle Dışişleri Bakanı’nın açıklamaları beklentileri büyük oranda karşıladı. Adalet Bakanı ise Kürt meselesinin AK Parti dönemindeki dönüşümünü anlattı. Sürecin yasal çerçevesine dair Komisyon öneri sunarsa, Bakanlık teknik destek vereceğini bildirdi.” ifadelerini kullandı.
“Tasfiye süreci konusunda hukuki boşluklar var”
PKK’nın 26 Ekim’de Türkiye’den çekilmesine dair değerlendirmelerde bulunan Ekmen, mevcut yasaların örgütün feshiyle ilgili yeterli olmadığını söyledi. “Türk Ceza Kanunu ve İnfaz Kanunu, kendini fesheden bir örgüt için işlem yapmaya uygun değil. Bu nedenle geçiş sürecine ilişkin yasal düzenlemeler çok önceden hazırlanmalıydı.” dedi. Ayrıca örgüt üyelerinin ceza, infaz ve entegrasyon süreçlerine dair yasal çerçevenin net olmamasının ciddi bir eksiklik olduğunu vurguladı.
“Örgüt üyelerinin hukuki statüsü netleşmeli”
Ekmen, örgüt üyelerinin hangi hukuki statüye tabi olacaklarının açıkça belirlenmesi gerektiğini ifade ederek, “Yöneticiler, düz üyeler, cezaevindekiler ve yurt dışındaki kişiler için ayrı prosedürler tanımlanmalı. Bu yapılmadığı sürece belirsizlikler sürecektir.” dedi.
“Artık yasama süreci başlatılmalı”
Devletin karar verip yasama sürecini başlatması gerektiğini söyleyen Ekmen, “Türkiye’deki bu süreç atipik bir barış süreci. Ancak devlet, sürecin pazarlık gibi algılanmaması için adalet, hukuk ve özgürlük alanlarında adım atmaktan çekiniyor. Oysa önce kök sebepleri ortadan kaldırmak gerekirdi. Bu aşamada yapılması gereken en önemli adım, örgüt mensuplarının hukuki statüsüne dair belirsizliği gidermek ve Komisyon’un hazırlayacağı rapor doğrultusunda Meclis’te yasama faaliyetini başlatmaktır.” ifadelerini kullandı.
