Başkan Mesud Barzani, koalisyon güçlerinin Erbil’e yerleşmesinin Bağdat ile Washington arasında varılan anlaşmanın bir parçası olduğunu ve bu güçlerin çekilmesinden yana olmadıklarını söyledi.
Başkan Mesud Barzani, Şems TV’ye verdiği özel röportajda, bölgeyi ilgilendiren önemli konuların yanı sıra Irak’taki siyasi durum ve ülkedeki parlamento seçimleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Kürdistan Bölgesi’nin gelişmesiyle ilgili Mesud Barzani, “Elde edilenler gurur verici. Refah ve kalkınma açısından daha fazlasını istiyoruz. Hükümet bunları adım adım hayata geçirmeyi planlıyor. Irak’ın orta ve güney bölgelerinden Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret edenler bölgeye olan hayranlıklarını dile getiriyor. Irak’ın her yerinde aynı ilerlemenin sağlanmasını istiyoruz. Kürdistan Bölgesi’nde elde edilenler, Kürtler ve Araplar için gurur kaynağıdır.” sözlerini kullandı.
Anayasanın esas alınmasını talep eden Mesud Barzani, Anayasanın çerçevesinin ötesinde bir şey talep etmediklerini ancak Anayasanın halka ve Kürdistan Bölgesi’ne verdiğinden daha azıyla yetinmeyeceklerini vurguladı.
Federal Mahkeme ile ilgili olarak Başkan Barzani, mahkemenin siyasallaştırıldığını ve bağımsız olmadığını savunarak, bu nedenle kararlarını reddettiklerini, mahkemenin kararlarının her zaman Kürdistan Bölgesi’ni hedef aldığını ve yapısını feshedilmesini istediğini söyledi.
Koalisyon güçleri tamamen çekilirse IŞİD yeniden ortaya çıkabilir
Başkan Barzani, Irak’taki koalisyon güçlerinin görevlerinin sona ermesiyle ilgili, 2011 yılında koalisyon Irak’tan çekildiğinde IŞİD’in ortaya çıktığını hatırlatarak, “Şimdi, koalisyon güçleri tamamen çekilirse IŞİD yeniden ortaya çıkabilir. Koalisyon güçlerinin ülkede nasıl tutulacağı konusunda bir anlaşmaya varılması gerekiyor.” dedi.
Mesud Barzani konuşmasının bir diğer bölümünde ise koalisyon güçlerinin Erbil’e yerleşmesinin Bağdat ile Washington arasında varılan anlaşmanın bir parçası olduğunu ve bu güçlerin çekilmesinden yana olmadıklarını söyledi.
Başkan Barzani, yalnızca Allah’a, Peşmerge güçlerine ve halkın iradesine güvendiğini, başka hiçbir şeye güvenmediğini vurguladı.









