Bayramda Abdullah Öcalan’la görüşen yeğeni, DEM Parti milletvekili Ömer Öcalan, Öcalan’ın söylediklerini aktardı: “Kürtler ve Şam arasındaki görüşmeler ağır ilerliyor. Bu hızlandırılmalı. Ağır aksak yürüyen diplomasinin kimseye faydası yok. DEM’in kapsayıcı siyaset yapması için birçok fırsat doğdu. Türkiye’de bir ekonomik kriz var, yoksulluk var. DEM Parti bu konulara eğilmeli ve her yerde gücünü arttırmalı. Artık Karadeniz’de de oy oranının artması gerek. Demokratik bir siyaset ile oyları %20’yi geçer. İktidarın ortağı olursunuz. Alevilerin bazı eleştirilerinin olduğunu belirtti. Onlar için ‘Biz burada Alevilik için de çalışıyoruz. Yaşananları cesaretli bir şekilde yorumlamalıyız. Bu Şeyh Said için de geçerli. Yapıcı eleştirilere açığız’ dedi. ‘Herkes sağlığına dikkat etmeli. Kilo almamalı’ dedi. Öcalan fazla kilolu olanlara ve sigara içenlere tepkiliydi.”
Abdullah Öcalan’la Kurban Bayramı’nda görüşen, yeğeni ve aynı zamanda DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili olan Ömer Öcalan, görüşmeyi anlattı.
Ömer Öcalan, Mezopotamya Ajansı’na şunları söyledi:
“İlk 15-20 dakikada Öcalan köyden ve aileden bahsetti. Bazı aile bireylerini sordu ve onlara selam gönderdi. Devamında biz bazı konularda aktarımlarda bulunduk. Gittiğimiz kentlere dair gözlemlerimizi aktardık. Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun için yapılan anma ve ziyaretleri anlattık. İki arkadaşın ailelerinin selamlarını aktardık. Öcalan ailelerin durumunu sordu, onlara selam gönderdi. Mazlum Doğan’ın ailesini ziyaret ettiğimizi ve selamlarını ilettik; önder Öcalan da Doğan’ın ailesine selam gönderdi. Mazlum ve Delil Doğan’dan bahsetti. Mezarlarının nerede olduğunu sordu. İki kardeşin de yan yana olduğunu söyledik. ‘Onların bize bıraktığı mirası, mücadeleyi yaşatacağız. Biz bütün şehitlere bağlıyız’ dedi. Devamında Ferhat Kurtay’ın ailesine selamlarını iletti. Öcalan, Amed zindanında zulme karşı bedenini ateşe veren dört arkadaşından (Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner) bahsetti. Ferhat Kurtay’ın mezarının nerede olduğunu sordu, aileye selam gönderdi. Ali Çiçek’in ailesine selam gönderdi. Ali Çiçek’in de mezar yerini sordu. Amed zindanında şehit olanları sordu. Mêrdîn’in Qoser ilçesine bağlı Xurs köyünden bahsetti. Orada yaşanan bazı olayları anlattı.
“Öcalan, ‘30 yıl zindanda kalanların bu halkın öncülüğünü yapmaları gerekir. Nerede olursa olsun zindanda kalanların topluma öncülük yapmalı. Rol ve misyonunu güçlü oynamalı’ dedi. 30 yıl zindanda kaldıktan sonra dışarı çıkan herkese selamlarını gönderdi. Şehit ailelerine selam gönderdi.
“Kobane Üniversitesi’nde eğitim verenlerin düşüncemizden etkilenmesi gerekir”
“Kobane Üniversitesi’nden bahsettik. Görüşmeden önce üniversitenin bir paneli vardı ve ben de oraya online bağlandım. Akademisyen ve öğrencilerin Öcalan’a selamları vardı, onları ilettik. Öcalan ‘Kobane’de bir üniversite var mı? Kaç öğrencisi var?’ diye sordu. Ben de etkili bir üniversitenin olduğunu, bin 500’den fazla öğrencisi olduğunu söyledim. Üniversite ile ilgili bazı değerlendirmeler yaptı. ‘Eğitim verenler demokratik moderniteye uygun bir şekilde eğitim vermeli. Kapitalist modernitenin eğitimde bir etkisi olmamalı. Eğitim veren öğretmenlerin bizim düşüncemizden olması, etkilenmesi gerekir. Bizim paradigmamızı öğrenciler ile paylaşmaları gerek. Bu yapılırsa daha etkili olur. Ben eğitime büyük önem veriyorum. Burada hep okuyor ve tartışmalar yapıyoruz’ dedi.
“Kürtler ve Şam hükümetiyle görüşmeler hızlandırılmalı”
“QSD ve HTŞ arasında 8 madde imzalandı. Bu görüşmelerin hızlandırılması gerektiğini söyledi. ‘Benim gördüğüm, takip ettiğim kadarı ile Kürtler ve Şam hükümeti arasındaki görüşmeler ağır ilerliyor. Bu hızlandırılmalı. İleride Suriye’de iki hükümet ortaya çıkabilir. Bizim açımızdan demokratik haklar temelinde güçlü bir Suriye olması önemli. Demokratik bir Suriye ile diplomatik girişimlerin hızlandırılması gerek. Şam bir yandan dinciliğin temsiliyetini yapıyor. Demokratikleşmenin merkezi ise Rakka. Demokrasi çatısı altında birlik öne çıkmalı. Rojava’da yapılan çalışmaların hızlandırılması gerek. Ağır aksak yürüyen bir diplomasinin kimseye bir faydası yok’ dedi. Kürtlere dönük tehditler konuşuldu. Öcalan, Rojava’daki Kürtlerin durumunu analiz etti. ‘Bir tehdit varsa buna karşı dikkatli olmak lazım’ dedi.”
“Karadeniz’de de DEM Parti’nin oy oranı artmalı”
Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan’ın DEM Parti’yle ilgili şunları söylediğini aktardı:
“Demokratik siyasetin önü DEM Parti için açılıyor. DEM Parti her yerde konferans ve toplantılar yapmalı. Toplantı ve konferansta konuşan kişilerin bizim paradigmamızı iyi bilen ve yorumlayan kişiler olması gerek. Halk ile görüş alışverişi yapılması gerek. Artık Karadeniz’de de DEM Parti’nin oy oranının artması gerek. DEM Parti’nin kapsayıcı bir siyaset yapması için birçok fırsat doğdu. Karadeniz’de, Akdeniz’de, İç Anadolu’da DEM Parti potansiyelini ortaya çıkarmalı. Bütün Türkiye’de bir ekonomik kriz var, yoksulluk var. Birçok kentte işçi dostlarımız var. DEM Parti bunun için çalışmalı. Bir kriz var, ekonomi kötü, yoksulluk büyük, işçiler artık geçinemiyor. DEM Parti bu konulara eğilmeli ve her yerde gücünü arttırmalıdır.”
“DEM Parti olarak yüzde 20 oy bandına ulaşırsanız iktidar sizsiniz”
Ömer Öcalan, sözlerine şöyle devam etti:
“Artık her şeyde bir yenilenme olması gerektiğini söyledi. Görüşmede bir yanda 52 yılın çözümlemesi yapılırken, bir yandan da yeni siyaset ve yeni bir yaşam modeli konuşuldu. Bu konularda Öcalan fikirlerini söyledi. ‘Bizim bazı dostlarımız var. DEM Parti’nin içinde Karadenizli arkadaşlar var. Bunlar Karadeniz’de bir çalışma başlatmalı. Türkiye’nin her metropolünde çalışma olmalı. DEM Parti olarak yüzde 20 oy bandına ulaşırsanız bu ülkede iktidar sizsiniz. Birçok şeyi değiştirebilirsiniz. İktidarın ortağı olursunuz. Bunun için potansiyelinizi oya çevirmeniz gerek. Demokratik bir siyaset ile DEM Parti’nin oyları yüzde 20’yi geçer. O zaman Ortadoğu’da daha etkin bir siyaset yapılır’ dedi.
“Öcalan, DEM Parti’yi analiz ediyor. Sonuç vermeyen diplomatik girişimlerin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Siyasette tekrar etme olmaz. Siyasette değişim, dönüşüm var. Bu değişim ve dönüşüm hem partide olmalı hem de siyasetçilerde olmalı.
“Yaşananları cesaretli bir şekilde yorumlamak zorundayız. Bu Şeyh Said içinde geçerli. Yapıcı eleştirilere açığız”
“PKK’nin 12’nci Kongresi’ne gönderdiği rapor ile ilgili bir soru sordum. Alevilerin bazı hassasiyetleri ve eleştirilerinin olduğunu belirtti. Onlar için ‘Biz burada Alevilik için de çalışıyoruz. Doğru bir Aleviliği takip ediyoruz. Burada Alevi arkadaşlarımız da var. Hamili Yıldırım, Dersimli ve Aleviliği iyi biliyor. Biz her açıdan yorumluyoruz. Ben Seyit Rıza’ya, duruşuna ve mücadelesine kıymet biçtim. Tarihte birçok Kürt serhildanı oldu; onların mücadelesine ve emeklerine kıymet veriyorum. Bir yandan da yaşananları ve sonuçlarını cesaretli bir şekilde yorumlamak zorundayız. Bu Şeyh Said içinde geçerli. Yapıcı eleştirilere açığız’ dedi. O eleştirilere kıymet biçtiğini belirterek, neler yaşandığının iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Bunu yaparsak o dönem neden sonuç alınmadığını iyi anlayabileceğimizi söyledi.
“Ezidîler de konuşuldu. Ezidîlerin selamlarını ilettik. Ezidîlerin nüfusunu sordu. Önder Öcalan, Ezidî toplumuna selamlarını gönderdi. Özgür bir Şengal olması gerektiğini söyledi. Şengal’in ne merkezi hükümete ne de yerel bir partiye bağlı olmaması gerektiğini söyledi. Şengal’in bir statüsü olması, Ezidîlerin kendini örgütlemesi, kendisi için karar alması gerektiğine dikkati çekti.
“Öcalan fazla kilolu olanlara ve sigara içenlere tepkiliydi”
“Halamın torunları bizimle geldi. Öcalan çocuklara ‘Ayakta olun ve iradeli olun’ dedi. Çocuklar bizimle gelirken biraz yorulmuşlardı. Öcalan’ın yanına ulaştığımız zaman biraz orada uyudular. Öcalan çocuklara uzun uzun baktı, onların eğitimlerini sordu. Çocukların nasıl büyütülmesi, gelişimleri ile ilgili konuştu. Çocuklar için analiz yaptı. ‘Herkes disiplinli olmalı, herkes sağlığına dikkat etmeli. Kilo almamalı’ dedi. Öcalan fazla kilolu olanlara ve sigara içenlere tepkiliydi. Onları uyarıyor. Bizden de sordu. ‘Herkes bir askerin orduda hareket ettiği gibi hareket etmeli. Yaşamda geçek budur. Herkes yaşam içinde disiplinli hareket etmeli’ dedi.
“Bu görüşmede ilk defa orada kalan Ömer Hayri Konar ve Hamili Yıldırım’ı gördük. Onlar ile kucaklaştık ve dışarının durumunu sordular. Dışarının gözünün onlarda olduğunu söyledim. Onlar da ‘bizim de gözümü dışarıda’ dediler. ‘Emek vermek ve çalışmak gerek’ dediler. Onlar da Öcalan gibi moralliydi. Dışarıda yaşananları yakinen takip ediyorlar.
“’Savaşın önü alınmazsa 50 Gazze olur’ dedi”
“Biz görüşme yaparken İran ve İsrail savaşı bu kadar büyümemişti. Ancak ilk görüşmemizde Önder Öcalan, Suriye, Irak ve İran’dan bahsetmişti. Görüşmenin üzerinden 6 ay geçti. O zaman İran’a müdahalenin uzun sürmeyeceğini söylemişti. ‘Ortadoğu’da şu an bir Gazze var ama savaşın önü alınmasa, güçlü bir demokrasi olmazsa, 50 Gazze olur. Her kent Gazze olur’ dedi. Önder Öcalan’ın 6 ay önce söylediklerini düşününce şu an yaşananları daha iyi anlıyoruz.”