AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde, MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada yeni sürece dair ‘Bu ay yeni gelişmeler olabilir. Bir heyet var, onlar neredeyse gün aşırı çalışıyorlar’ diye konuştu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde, MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada yeni sürece dair ‘Bu ay yeni gelişmeler olabilir. İnşallah bu ay içerisinde bu sürecin belli bir aşamaya geldiği gelişmeler olabilir. Bir heyet var, onlar neredeyse gün aşırı çalışıyorlar’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla kurulan heyet
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı sonrası PKK’nin kongresini toplamasını işaret eden Çelik, Silahların bırakılması bir dönüm noktası olacaktır…” ifadelerini kullandı.
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile bu süreç için bir heyet kurulduğunu açıklayarak “Partimizde Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın talimatıyla bu terörsüz Türkiye sürecinin yakından takip edilmesi, bunun siyasi olarak doğru bir şekilde konumlandırılması için kurulmuş bir heyet var. Bu heyet hemen hemen günaşırı toplantı yaparak süreci yakından takip ediyor. Bunu Türkiye’nin hem kendi açısından hem de bölgedeki dayanışma açısından ve bölgedeki felaket senaryolarını engelleme açısından stratejik bir kazanım olarak değerlendiriyoruz.” diye konuştu.
‘Bahçeli’nin iradesi ve tarihi çağrı’
Ömer Çelik yeni sürece dair açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Geçmişte önemli adımlar atıldı. Cumhurbaşkanımızın, Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu irade ve tarihi çağrıyla birlikte yepyeni bir sayfa açılmış durumda. Özellikle de dünyanın içinden geçtiği kaos ortamı göz önüne alındığında, önümüzde toplumsal birliğimizi derinleştirmenin demokrasimizin ölçeğini büyütmenin ve bölgemizdeki halklarla, yakın komşularımızdaki farklı haklarla daha çok dayanışma içerisinde olmanın ne kadar kıymetli olduğu herkes tarafından görülüyor. Etrafımız daha çok kana bulamak isteyen, daha çok kaos çıkarmak isteyen, daha çok bölgeden fitne siyaseti yoluyla kendi çıkarlarına garanti altına almak için, herkesin başına bir takım felaket senaryoları getirmek isteyen çok sayıda odağın faaliyet halinde olduğunu görüyoruz.
Bütün bu odaklar karşında Türkiye, bölge haklarına dönük olarak da Türkmenler, Araplar, Kürtler, Sünniler, Şiiler, Aleviler, Ezidiler ve hangisi olursa olsun bütün halklara dönük olarak da bütün gruplara etnik gruplara bütün mezhep gruplarla dönük olarak da bu kardeşlik yaklaşımını ortaya koymak için özellikle Sünni ve Şii üzerinden bölgede Türk, Kürt, Türkmen ve Araplar arasında fitne çıkarmaya çalışan değişik odakların faaliyetlerini çok yakinen görüyoruz. Devletimiz ve siyasi tecrübemiz, bütün bu muhtevaya sahiptir. Şimdiye kadar, bu geçtiğimiz zamanlar içerisinde defalarca bunlarla mücadele ettik.
Bölge haklarının başına felaket getirmeye çalışanlara karşı bu dirayeti gösteriyoruz. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi vatandaşlarımızın faydasına olacak, geleceğimizin terör yoluyla esir alınmasına karşı, geleceğimiz üzerine ipotekler oluşturmasına karşı, Türkiye’nin terör meselesinden kurtulmuş olarak ilerlemesi gerektiğinin açık ifadesidir. Bu şekilde bakacağız meseleye.”
‘Sırrı Süreyya Önder emin ellerde’
Açıklamalarında, İmralı Heyeti üyesi, Meclis Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in geçirdiği sağlık sorununu da gündeme getiren Çelik şunları kaydetti: “Sırrı Süreyya Önder’in geçirdiği rahatsızlığı sebebiyle son derece üzgünüz. Ehil ellerde tedavisi sürüyor. Biz çok eskiden beri tanışırız ve çok farklı konularda sohbetlerimiz olmuştur. Onu rahatsızlığı bir şekilde mağdur olmuş kesimlere dokunmuş, herkesin hafızasında olduğunu ve takdir edildiğini gösterdi. İnşallah dua ediyoruz, muhterem annesine, kızı Ceren’e ve tüm sevdiklerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ne olursa olsun, o umudu ayakta tutan yaklaşımıyla, gülümsemesiyle onu en kısa zamanda aramızda görmek istiyoruz. Dualarımız onunla. Hastanede ortak arkadaşlarımız olan doktorların ne kadar ilgilendiklerini görüyoruz. Onlara da teşekkürlerimizi iletiyoruz. Çirkin yaklaşımlar da oldu ama bunların üzerinde durmaya gerek yok. Doğru sözleri büyütmek lazım, kem söz söyleyenleri kendi başlarına bırakmak lazım.”
