Masasında ‘Beyaz Toros’ bulunduğu iddia edilen savcıya değinen Özel, “Beyaz Toros’çu, FETÖ’nün okulundan mezun olmuş; benimle ilgili tehditleri varmış, yapmazsan adam değilsin!” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye’nin “Eurofighter Typhoon” alımına onay verilmesine dair yaptığı açıklamada “Eurofighter konusunda sonuç alınmış olması çok önemli. Normal koşullarda Erdoğan’ın bize teşekkür telefonu gelmesi gerekirdi. Biz iktidarda olsak, bizim yaptığımızı Erdoğan yapmış olsaydı biz teşekkür ederdik” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul’da görevli bir savcının, masasının üzerine 1990’lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu’daki faili meçhul cinayetlerin simgesi haline gelen “Beyaz Toros” koyduğu belirtilen ve ve CHP’li belediyelere yönelik yargılamalarda görev aldığı anlaşılan savcı hakkında da konuşan Özel, söz konusu savcının kendisine “arka kapıdan tehdit mesajları gönderdiğini” açıkladı. Özel söz konusu savcıya “Benle ilgili tehditlerin varmış ya, dene, hiç tavsiye etmem ama dene. Sakın ha, diyormuşsun ya böyle yaparım, yapmazsan hatırım kalır, yapmazsan adam değilsin!” diye seslendi. Özel, söz konusu savcıya dair “Beyaz Toros’çu FETÖ’nün okulundan mezun olmuş. FETÖ’nün okulundan mezun olan dünya kadar adamı attılar, bu adamı kuyruğundan tutmuşlar kullanıyorlar” sözlerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamasının ardından kamuoyunun gündemine gelen ve PKK’nın silah bırakma kararına uzanan süreç kapsamında TBMM’de kurulması planlanan komisyona da değinen Özel, “Bu komisyon Türkiye’deki Kürt sorunun demokratikleşme çerçevesinde ele alıp çözmelidir. Bütün verilerle bir çıktı, bir bilgisayar gibi düşünün, toplumun vicdan ve beyninin somutlaştığı bir bilgisayar. birileri bu bilgisayara kısıtlı aygıta, o işi tanımlamış yaptıracaksa, biz kimsenin emir eri değiliz. Bu komisyonun demokratikleşme gibi bir eylemi olması lazım. Bunun için biz en yüksek katkıyı vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin “Eurofighter Typhoon” alım süreci Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve Almanya’da yaşanan hükümet değişmesi gibi siyasi gelişmeler nedeniyle sekteye uğraşmıştı. Haziran ayında Almanya’ya giden Özgür Özel, siyasi düğümün çözülmesi için SPD ile temas kurmuş ve bir görüşme gerçekleştirmişti.
Silivri’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etmesinin ardından konuşan Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Gidip İzmir’de her hafta bağırıp çağırmama gerek yok çünkü burada 4 aydır iddianame bekliyoruz yok. Tutuksuzluk esastır diyor, İmamoğlu’nu bıraksan ne olur? Kaçsa Tayyip bey kurtulacak. Kaçar mı? Ekrem İmamoğlu’nun kaçma şüphesinden Tayyip Bey istifade eder. İmamoğlu kaçsa Tayyip Bey lokma döktürecek Saray’ın bahçesinde. Adamın tek korktuğu şey Ekrem İmamoğlu. Ekrem İmamoğlu herkesin yüzünde tebessüm, Tayyip Erdoğan’ın yüzünde kaygı ve öfke yaratıyor.
“O yüzden bir kez daha söylüyoruz, buradaki savcılara söylüyorum eğer okuduğunuz okul, ettiğiniz yemin aynıysa, siz de adalet dağıtmanın bir parçasıysanız İzmir gibi Ankara gibi görevinizi akla, vicdana, hukuka uygun bir şekilde yapın, tutuksuz yargılama yapın, bir an önce iddianame yazın, TRT de gelsin hepsini canlı versin. Bir an önce normale dönülmelidir. Tutuksuz ve şeffaf bir yargılama yapılmalıdır. CHP hiçbir suçun ve suçlunun arkasında durmaz ama masum arkadaşlarına yapılan zulme de asla ama asla sessiz kalmaz.
“Beni Ekrem’den kurtar dediğini de biliyoruz”
“Bu arada Beyaz Torosçu, beyaz Toros’una binmiş birkaç gündür yokmuş. bu boş zamanında beyaz Toros’uyla mezun olduğu okulun önüne bir gitsin. FETÖ’nün okulundan mezun olan dünya kadar adamı attılar bu adamı kuyruğundan tutmuşlar kullanıyorlar. FETÖ okulundan kardeşin mezun olunca sen suçlu oluyorsun ya! Şimdi ne oluyor, Beyaz Torosçu’ya? Beyaz Toros’çu FETÖ’nün okulundan mezun olmuş, ifadelerde var, o zabıt katipleri hepsini anlatıyor, anlatacaklar daha, bir başka mahkemeye anlattırıcağım. Kardeşim sen bu ülkenin cumhurbaşkanı demiş ki, ‘Beyaz Toroslardan Türkiye çok çekti, PKK’yı onlar büyüttü’ o gün beyaz Toros çıkarmışsın ya. Bunlar kafa tutuyor, Erdoğan’a bile diyor ki, senden büyük biz varız, bizim operasyon daha büyük diyor. Bu Erdoğan’ın suçluluğunu gidermez; her gün Akın Gürlek’le görüştüğünü millet dışarılardayken dakikalarca brifing aldığını biliyoruz. Diplomayı da iptal ettir, siyasi yasak da getir, ne yaparsan yap! Beni Ekrem’den kurtar dediğini de biliyoruz.
“Tehditler kulağıma geliyor”
“Öbür tehditler kulağıma geliyor, dene, benle ilgili tehditlerin varmış ya, dene, hiç tavsiye etmem ama dene. Sakın ha, diyormuşsun ya böyle yaparım, yapmazsan hatırım kalır, yapmazsan adam değilsin! Sen ana muhalefet liderine arka taraftan haber yollayacaksın… Daha neler okuyorum senin hakkında. Bu mesleğe girmekteki motivasyonunu okuyorum mesela. Yargı yoluyla ülkenin yönetimine söz sahibi olacakmışsın ya, hayalinmiş, hepsini okuyorum. Herkesi dinliyorum senle ilgili.”
“Komisyona girmeye ön şart koştuğumuzu kimse söyleyemez. Bu sorunun çözümüne nereden baktığımız belli ancak şunu ben söylüyorum bu komisyon fikri bize ait, bu komisyon Türkiye’deki Kürt sorunun demokratikleşme çerçevesinde ele alıp çözmelidir. Toplumun vicdan ve beyninin somutlaştığı bir bilgisayar gibi düşünün, birileri bu bilgisayara kısıtlı aygıta, o işi tanımlamış yaptıracaksa, iz kimsenin emir eri değiliz. Bu komisyonun demokratikleşme gibi bir eylemi olması lazım. Bunun için biz en yüksek katkıyı vermeye hazırız.”
“Bu komisyonun temel meselesi beyaz Toros meselesidir”
“Öbür yandan Diyarbakır’da demokrasi, İstanbul’da otokrasi. Efendim Abdullah Öcalan ile oturduk konuştuk bundan sonrası için ikinci yüzyılın uzlaşısı, öbür taraftan Resul Emrah Şahan bir tane DEM kökenli kişiyi belediye Meclis üyesi yapmış, oradan kent uzlaşısı! Resul Emrah Şahan burada yatsın, öbür tarafta 200 tane PKK mensubunun salıverilmesi. Şimdi vicdana, aklı işleri bir araya getirirsen bu işi toplum vicdanı reddeder. O yüzden şart dediğiniz, somut, kaba bir şartla değil. Bu komisyonun temel meselesi beyaz Toros meselesidir geçmişteki, şimdi bu rejimin savcısının masasında beyaz Toros var, e bu nasıl olacak? Bu savcıya, bu yargılama süreçlerine bir şey demeden, bugünün beyaz Toros’çusunu şımartarak bu sorun çözülür mü Meclis’te? Bizim rezervimiz buna.”
‘Eurofighter’ mesajı
“Almanya’nın 19 Mart meselesinden sonra Eurofighter’ı dondurma kararı olmuştu. Ben gittim, desteğiniz kıymetli dedim.”
“Eurofighter Türkiye’nin ulusal meselesidir dedim. Şimdi o konuda önemli bir adım atıldı. Normal koşullarda Erdoğan’ın bize teşekkür telefonu gelmesi gerekirdi.”
“Biz iktidarda olsak, bizim yaptığımızı Erdoğan yapmış olsaydı biz teşekkür ederdik. Biz bunu Tayyip Erdoğan’dan teşekkür almak için değil, doğru olduğunu düşündüğümüz için yaptık.”
“İsrail’in F-35’i 6 dakika önce bizi görüyor. F-35 bizi vurur, döner; bizim daha haberimiz olmaz. Eurofighter bu açıdan çok önemli.”
“Yunanistan’ın F-16’sı ile bizim F-16 kalktığında bile, kilometrelerce öteden o bizi görüyor, biz onu göremiyoruz.”
“Alman yetkililere ‘Bizim demokrasi mücadelemizi desteklemeniz önemli ama Eurofighter’ı biz de istiyoruz’ dedim.”
“Onlar da biraz şaşırarak, ‘Peki’ dediler. Onlar sanıyor ki, biz ‘Eurofighter vermeyin’ diyeceğiz.”
