DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, İmralı tecridinin kaldırılması ve Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sürecin ilerleyebilmesi için temel adımlar olduğunu söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, güncel siyasi gelişmelere dair Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle günlerdir yoğun bakımda olan DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’e dair bu sabah doktorları tarafından yapılan açıklamaya dikkat çeken Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Hastanenin bizleri de üzen bir açıklaması var. Umutlu bekleyişimiz hem hastanede hem de Türkiye’nin dört bir yanında milyonlar devam ettiriyorlar. Buradan bir kez daha Sırrı başkanın direnmesi ayağa kalkması ve aramıza dönmesi temennisini paylaşarak sözlerime başlamak istiyorum” dedi.
‘Depremi yönetecek isimler cezaevinde’
İstanbul’da meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremin ardından Türkiye’nin deprem gerçeğinin bir kez daha hatırlandığını belirten Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bu depremlerden bu büyük yıkımlardan ne yazık ki hiç ders almadığımızı, hiç sonuç çıkarmadığımızı da üzülerek görüyoruz.” dedi.
Depremlere karşı önlem alınmadığını vurgulayan Koçyiğit, “İstanbul Türkiye’nin en büyük kenti. Dünya metropollerinden biri. İstanbul’da yaşanacak bir depremin bütün ülkeyi ve dünyayı etkileyeceğini herkes biliyor. Ancak buna dair hiçbir adım atılmıyor.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’daki son depreme hazırlıksız yakalanıldığını belirten Koçyiğit, şöyle devam etti:
“İBB Başkanı ve ekibinin büyük bir kısmı tutuklu. Kent uzlaşısı operasyonu nedeniyle, özellikle yüksek risk taşıyan ilçelerin belediye başkanları tutuklandı, Esenyurt ve Şişli’ye kayyım atandı. Deprem Daire Başkanları, şehir plancıları tutuklu. Yani İstanbul’da depreme karşı önlem alması gerekenler şu anda cezaevindeler. Neden? Gerçekten sormak istiyoruz. Bu kadar ağır bir tutuklamayı gerektirecek suçları nedir? Bu soruyu hep birlikte sormalıyız.”
‘Milyonlar açlık ve yoksullukla boğuşuyor’
Ekonomik kriz nedeniyle milyonlarca insanın açlık ve yoksullukla mücadele ettiğini söyleyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Açlık sınırı 26 bin liraya dayanmış durumda ancak asgari ücret hâlâ 22 bin TL. Geçen Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmadı. O günden bugüne asgari ücretlinin enflasyon karşısındaki durumu daha da kötüleşti” dedi.
Koçyiğit, iktidara seslenerek, “Zengin için, sermaye için çalışmayı bırakın. Bir avuç sermayedarı zengin etmekten, kendi çıkarınızı gözetmekten vazgeçin. Milyonlar ‘ey havar’ diyor. Milyonlar açlık ve yoksullukla boğuşuyor. Bu sese kulak verin ve gereğini yapın.” ifadelerini kullandı.
‘Taksim’in işçilere kapatılmasını kabul etmiyoruz’
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ilişkin açıklamalarına devam eden Koçyiğit, Taksim Meydanı’nın işçilere kapatılmasına tepki göstererek şunları ekledi:
1 Mayıs’ın üzerindeki tahakküm, engelleme, 1 Mayıs’ı işçi bayramı üzerinde büyük bir tahammülsüzlük olduğunu görüyoruz. İşçiler ve bizler açısından tarihsel ve duygusal olarak, mücadelede önemli bir mekan olan Taksim’in işçilere kapatılmasını kabul etmiyoruz. Orada yılbaşı etkinlikleri yapılıyor, maçlarda sonra kutlamalar yapılıyor. Her türlü eylem ve etkinliklere açık olan 1 Mayıs Taksim Meydanı’nın işçilere kapatılması ısrarla 1 Mayıs’ın gerçek anlamda bu ülkede emek demokrasi mücadelesi yürütenlere kapatılması, kadınlara kapatılmasını da kabul etmiyoruz.”
‘Kürtlerin ulusal birliği Ortadoğu’nun demokratikleşmesine katkı sunacak’
Kürt Ulusal Konferansı’nın önemine dikkat çeken Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye’de 8 Aralık’tan bu yana bir yönetim değişikliği var orada geçici bir yönetim var, Suriye’nin geleceğine yönelik çokça tartışmalar var. Bizler DEM Parti olarak ilk günden beri bugüne Suriye’nin demokratik bir rejim için Suriye’nin eşit özgür adil bir yönetime kavuşması için elimizden gelen her şeyi söyledik bundan sonra da söylemeye devam edeceğiz. Yapılan ulusal konferansın Demokratik Suriye’nin inşasına çoğulcu eşit adil bir Suriye’nin inşasına katkı sunacağına dair umudumuzu beklentilerimizi ifade ediyoruz. Bu konferansı gerçekleştiren herkesin emeğine yüreğine sağlık. Kürtlerin ulusal birliklerinin sağlamaları yaşadıkları bütün ülkelerin demokratikleşmesine Ortadoğu’nun demokratikleşmesine ciddi bir katkı sunacak.”
‘Sürecin ilerlemesi için İmralı tecridi kaldırılmalı’
Gülistan Kılıç Koçyiğit, İmralı’daki tecride ve Abdullah Öcalan’ın çalışma koşullarına dair de açıklamalarda bulundu.
Somut adım beklentilerinin kamuoyunda açıkça bilindiğini belirten Koçyiğit, şöyle devam etti:
“İmralı Heyetimiz dışında Adayla bir temas yok. Hali hazırda birçok gazetecinin talebi olmasına rağmen gidişler sağlanabilmiş değil. Biz Sayın Adalet Bakanına da ifade ettik kamuoyuna da ifade ettik. Hızlı bir şekilde Adaya farklı aydınların yazarların gazetecilerin siyasi partilerin bu konuda görüş ve düşüncesi olan herkesin gidişine olanak verecek imkanlar yaratılması gerekiyor. Yine Sayın Öcalan’ın orada bu çalışmayı yapabilmek için gerekli bilgi ve belgeye ulaşabileceği koşulların yaratılması gerekiyor. Çalışmasını kolaylaştıracak düzenlemelerin hızlıca yapılması gerekiyor. Kendi talep ettiği kişilerle görüşmesine imkan tanınması gerekiyor. Sağlık güvenlik özgürlük koşulları yaratılmadan sürecin ilerlemesi ve sonuç alabilmemiz mümkün değil.”
Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Yarın adaya İmralı heyetimizin de başka heyetlerin gideceği bir yolun açılması gerekiyor. Bu süreç açısından çok önemli. Süreçte tıkanma var diyecek durumda değiliz ama sürecin ilerlemesi derinleşmesi toplumsallaşması için çok hızlı bir şekilde tecridin ortadan kaldırılması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın çalışma koşularının hızla değişmesi gerekiyor” sözlerini kullandı. (MA)