HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Kürdistan Bölgesi’nin Duhok kentinde bu yıl 6’ncısı düzenlenen Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’na (MEPS 2025) katıldı.
HÜDA PAR heyetiyle birlikte foruma iştirak eden Ramanlı, etkinliğin bölge ülkeleri arasında iletişimi ve iş birliğini güçlendirme açısından büyük bir fırsat sunduğunu belirtti.
Organizasyonu gerçekleştiren Duhok Amerikan Üniversitesi‘ne teşekkür eden Ramanlı, ayrıca ev sahipliği ve vizyonu nedeniyle Başbakan Mesrur Barzani’ye de takdirlerini iletti.
Forumda bölgesel barış ve güvenlik başta olmak üzere çeşitli güncel konuların uzmanlarca ele alındığını söyleyen Ramanlı, bu oturumların Kürt halkı ve bölge toplumları için yapıcı sonuçlar doğurmasını temenni etti.
Etkinliğin en dikkat çeken anlarından birinin, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin foruma katılması olduğunu vurgulayan Ramanlı, Abdi’nin heyetiyle birlikte katılımının atmosferi değiştirdiğini ifade etti.
Abdi’nin konuşması sırasında salonda bulunduğunu dile getiren Ramanlı, kendisine “hoş geldiniz” dediğini aktararak bu tür temasların gerilimleri azaltmak ve karşılıklı anlayışı artırmak adına önemli olduğuna dikkat çekti.
İmralı Gündemi ve Meclis Komisyonu
Gündemin sıcak başlıklarından biri olan İmralı görüşmeleri hakkında da konuşan Ramanlı, Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerden oluşturulacak bir komisyonun İmralı’ya gitme ihtimali üzerinde durulduğunu söyledi.
Bu konuda henüz kesinleşmiş bir karar olmadığını belirten Ramanlı, HÜDA PAR olarak çözüm sürecine zarar vermeyecek tüm adımları desteklemeye hazır olduklarını ifade etti.
“Eğer diğer partiler, İmralı ziyaretinin sürece katkı sunacağına inanıyorsa, biz de bu görüşe uygun hareket ederiz” diyen Ramanlı, toplumun tüm kesimlerinin sağduyulu davranması gerektiğine dikkat çekti.
“Silah Bırakma İçin Özel Yasal Düzenleme Şart”
Serkan Ramanlı, çözüm sürecinin yasal bir temele oturtulmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, mevcut yasaların bu sürece uygun olmadığını dile getirdi.
Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılacak düzenlemelere ek olarak, silah bırakanların yasal statüsünün net şekilde tanımlanması gerektiğini ifade etti.
“Suça karışmamış bireylerle cezaevindeki kişilerin durumları ayrı değerlendirilmelidir” diyen Ramanlı, bu konuda hazırladıkları bir çalışmayı sürecin olgunlaşması halinde kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.
“Kürtlerin Onuru, Türklerin Hassasiyetleri”
PKK’nin af talebinde bulunmadığını hatırlatan Ramanlı, çözüm sürecinde toplumsal dengelerin korunmasının esas olduğunu kaydetti.
“Kürt halkının onuru zedelenmemeli, Türk vatandaşlarının endişeleri ise dikkate alınmalıdır” ifadelerini kullanan Ramanlı, bu konuda dengeli bir yasal zemin oluşturulması gerektiğini belirtti.
Ramanlı, “Bu kadar ölüm, yıkım ve acının ardından herkes elini taşın altına koymalı; örgüt üyelerinden siyasi temsilcilere, hükümet yetkililerinden yakınlarını kaybetmiş vatandaşlara kadar herkes sorumluluk almalı” dedi.
“Silahlar Çözümün Önünde Engel”
Silahın artık bir çözüm aracı olmadığını belirten Ramanlı, tam tersine silahlı mücadelenin çözüm yolunda büyük bir engel oluşturduğunu ifade etti.
Asıl çözümün, silahların tamamen sustuğu ve siyasi mücadelenin ön plana çıktığı bir ortamda mümkün olacağını söyleyen Ramanlı, “Anayasal değişiklikler, anadilde eğitim, kimlik hakları gibi talepler, ancak çatışma ortamı sonlandığında daha etkili biçimde gündeme getirilebilir” dedi.
“Meşru Siyaset Yolunda Kararlı Olmalıyız”
Türkiye’de Kürtlerin geçmişe göre çok daha güçlü ve etkin bir konumda olduğunu ifade eden Ramanlı, çatışma ortamı nedeniyle siyasetten uzak duran kesimlerin sürece dahil olmasının önemine dikkat çekti.
Başörtüsü yasağının kaldırılmasını örnek veren Ramanlı, dindar kesimlerin yaşadığı mağduriyetlerin siyasi yollarla aşıldığını hatırlatarak aynı yolun Kürt meselesi için de geçerli olduğunu vurguladı.
“Yeter ki bizler meşru siyaset çizgisinden sapmadan mücadeleye devam edelim” diyerek sözlerini tamamladı.







