Loading...
tr usd
USD
0.20%
Amerikan Doları
41,29 TRY
tr euro
EURO
0.61%
Euro
48,43 TRY
tr gbp
GBP
0.55%
İngiliz Sterlini
55,82 TRY
bist-100
BIST
-0.92%
Bist 100
10.729,49 TRY
usd gau
Petrol
-2.22%
Brent Petrol
65,50 USD
gau
GR. ALTIN
1.43%
Gram Altın
4.758,68 TRY
tr btc
BTC
0%
Bitcoin
0,00 TRY

TBMM Komisyonu: Beklentiler, ihtiyaçlar ve gerçekçilik

featured

Batmanlı siyasetçi Mehmet Emin Ekmen, çözüm komisyonu konulu bir yazı kaleme aldı. Serbestiyet’te yer alan yazı şöyle:

Komisyon’un görev süresi sınırlı, toplumun beklentisi ise oldukça yüksek. Eğer Komisyon’un çalışmaları veya etkisi yalnızca Eve Dönüş Yasası ile sınırlanırsa derin bir hayal kırıklığı yaşanabilir. Böyle bir hayal kırıklığı, sürece olan güveni de olumsuz etkileyecektir. Bu çalışmaları toplumsal barışa giden yolun ilk basamağı haline getirmek mümkündür. Bunun için iktidarın ve muhalefetin sorumluluk alması ve toplumun farklı kesimlerinden gelen taleplerin dikkate alınması şarttır.

TBMM Komisyonu: Beklentiler, ihtiyaçlar ve gerçekçilik

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin 18 Mayıs 2025 tarihli çağrısı, “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Millî Birlik ve Dayanışma Komisyonu” isimli, 100 üyeli ve salt çoğunlukla karar alacak bir komisyon kurulmasını öngörüyordu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un iki ayı bulan titiz işçiliği ve muhalefetin taleplerini merkeze alan esnek yaklaşımı sonucunda, komisyon, 25 Temmuz 2025 tarihinde yapılan yazılı davet üzerine ilk toplantısını 5 Ağustos 2025’te gerçekleştirdi.

Numan Kurtulmuş’un komisyonunun ismi, üye sayısı, karar alma yeter sayısı gibi başlıklarda gösterdiği esnekliğe mukabil, muhalefet de komisyonun kanunla kurulması talebinde ısrarcı olmayarak, Meclis Başkanlığının kararıyla hayata geçirilen, çalışma usul ve esaslarını kendisi üretecek olan bu komisyona katılım gösterdi.

Komisyon’un Kuruluşu

Komisyon’un titizlikle yürütülen kuruluş süreci siyasi diplomasi için iyi bir örnek oluşturdu. Üye sayısından komisyonun ismine, karar yeter sayısından çalışma usullerine kadar birçok başlıkta, yakın tarihte görülmemiş bir şekilde gösterilen esneklik; sürece katılımın ve mutabakatın önünü açarak, demokratik bir zeminin inşa edilmesini sağladı.

Muhalefetin talepleri dikkate alınarak belirlenen 51 üyeli çağrı listesinden, davet mektubunda yazılı şekliyle AK Parti 21, MHP 4, CHP 10, DEM Parti 4, Yeni Yol Grubu 3, TİP 1, EMEP 1, Yeniden Refah 1, HÜDA-PAR 1, DSP 1 üye ile çağrıya icabet etti.  3 üye ile davet edilen İYİ Parti ilk iki toplantıya katılmayınca, boşalan üyelikler AK Parti, Cumhuriyet Halk Partisi ve DEM Parti’den birer üye eklenerek komisyonun üye sayısı 51’e tamamlanmış oldu. Bu noktada çatışma çözümü süreçlerinde uygulanan “boş sandalye ilkesi” teklifimiz kabul görmedi. Bu teklifimiz, İYİ Parti’ye ayrılan sandalyelerin oturma düzeninde fiziken boş tutulması ve istedikleri an katılımlarının mümkün kılınmasını içeriyordu.

Herkes İçin Farklı Bir Anlam

Komisyon’un kurulması, süreci Türkiye Büyük Millet Meclisi zeminine taşımaya çalışan muhalefetin çağrılarına bir yanıt; 2013’te olduğu gibi Meclis’i devrede tutmak isteyen İmralı’nın taleplerine bir karşılık; örgütün feshi sonrası örgüt üyelerinin hukuki statüsünü belirleyecek Eve Dönüş Yasası’nın riskini muhalefetle paylaşmak isteyen iktidar için de rahatlatıcı bir mekanizma işlevi gördü.

Komisyon ismine muhalefetin önerileri doğrultusunda demokrasi kelimesi eklendi ve “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” ismini aldı. Komisyon’a sunulan çalışma usul ve esaslarına dair taslak metinde; Komisyon’un beşte üç çoğunlukla karar alması, toplantıların aleniyetinin esas olması, basının toplantıları takip edebilmesi, tutanakların düzenli olarak yayınlanması, Meclis Başkanı’nın gündemi belirlerken partilerin görüşlerini dikkate alması gibi hususlar muhalefetin önerileri ile değiştirilerek oybirliği ile onaylanmış oldu.

Komisyon’un İşlevselliği

İmralı’nın, iktidarın ve muhalefetin farklı açılardan ihtiyaçlarını karşılayan bu Komisyon, Eve Dönüş Yasası amacıyla kurulmuş olsa da muhalefet için, iktidar ile iletişim ve müzakere zemini sağlayarak; hukuk, özgürlük ve demokratik iyileştirmeler için iktidar üzerinde bir baskı aracına dönüştürme imkânı da veriyor. Komisyon, atipik bir süreçte barış süreçlerinin toplumsallaştırılması bağlamında ortaya çıkan ve muhtemelen benzeri de oluşmayacak bir mekanizma niteliğini taşıyor.

Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun, süreç için dönüm noktası olduğu kadar, parlamenter demokrasimiz için de özel bir tecrübe oluşturacağı anlaşılıyor. Geride kalan yedi toplantıdan sonra Komisyon’un güçlü bir siyasi zemin üzerinde, yapıcı bir müzakere ve iletişim platformuna dönüştüğü söylenebilir.

Komisyon; MİT, İmralı ve Kandil üçgeninde ele alınan bir meselenin, siyaset kurumuna taşınması açısından da önemli bir işlev görüyor. Başta DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve diğer muhalefet liderleri tarafından ısrarla talep edilen, Meclis’te genel görüşme açılması, devlet kurumlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve siyasi partileri bilgilendirmesi talebi bu Komisyon ile karşılanmış oldu. Böylelikle DEM Parti ve İmralı heyetlerinin tek yönlü yürüttüğü bilgilendirme ziyaretlerine siyasi iktidar ve devlet kurumları da dahil olarak süreç, göreceli daha açık ve şeffaf bir siyasi demokratik zemine kavuşmuş oldu.

Komisyon’dan Beklentiler

Devletin ve İmralı’nın Komisyon’dan beklentisi neredeyse yalnızca Eve Dönüş Yasası iken, toplumun talepleri bundan çok daha fazlasıdır. Son dönemlerde yaşanan otoriterleşme, yargı süreçlerindeki sorunlar ve hukuk devletindeki gerilemeler; toplumun farklı kesimlerinin seslerini duyurmak, iktidar üzerinde baskı oluşturmak ve somut sonuçlar almak için Komisyon’a yönelmesine yol açmıştır.

İstanbul’daki yargı soruşturmalarını gündemde tutmayı sürdüren Cumhuriyet Halk Partisi ve aile dayanışma ağları; işe geri dönmeyi bekleyen KHK’lılar; basit gerekçelerle yargılanan veya FETÖ’den mahkûm olmuş aileler; kursiyer teğmenler ve 15 Temmuz darbesine fiilen karışmamış askeri öğrenciler; TCK 158 için çalışma yürüten gruplar; Covid yasasında eşitlik bekleyenler ve infaz yasasında düzenleme talep eden diğer gruplar, Komisyon üzerinde siyasi baskı oluşturma çabası içerisindedir.

Türkiye’nin temel ihtiyacı, herkes için daha fazla demokrasi, özgürlük ve adalettir. Komisyon, sağduyu ve rasyonalite temelinde işletilirse, yalnızca sürecin gerektirdiği yasal düzenlemeyi sağlamakla kalmayacak; toplumsal barış ve ortak gelecek için de güçlü bir fırsat yaratacaktır. Bu süreçte DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi adına üyelerimiz Bülent Kaya, Mustafa Bilici ve ben, sürecin ihtiyaçları ile toplumsal beklentiler arasındaki optimum dengeyi iki temel mottoyla özetlemeye çalıştık: Sürecin bir yasaya; toplumun ise daha fazla hukuk, demokrasi, özgürlük ve adalete ihtiyacı var. Herkes için adalet, herkes için özgürlük, herkes için demokrasi, sürece olan güveni artırırken, toplumun da ihtiyaçlarını karşılayacaktır.

Komisyon ve Müzakere Kültürü

Komisyon’a üye veren tüm partiler ve hatta üye vermeyenler de terörden, şiddetten ve silahtan arındırılmış bir Türkiye hedefini desteklediği için burada yer almakta ve süreci desteklemektedir. Yöntemler, perspektifler ve öncelikler farklılık gösterebilir. Ancak bu farklılıklar, ortak hedefte buluşma gerekliliği ve ihtiyacını değiştirmez. Hatta farklılıklar doğru şekilde yönetildiğinde en yüksek düzeyde ortaklaşma için bir fırsata dönüşebilir.

Komisyon çalışmalarının temkinli, ölçülü, kapsayıcı ve sağduyulu bir şekilde yürütülmesi Türkiye’nin karmaşık toplumsal dinamiklerine kalıcı ve etkili çözümler sunabilir. Komisyon’da uzlaşmaya açık bir atmosferin varlığı son derece umut vericidir. 11 siyasi partiden 51 milletvekilinin her hafta aynı masa etrafında toplanarak ortak bir zeminde buluşabilmesi, Türkiye’nin mevcut siyasi çeşitliliği ve toplumsal hassasiyetleri dikkate alındığında nadir rastlanan ve oldukça değerli bir durumdur. Görüşler açıkça dile getirilmekte, karşıt fikirler kayda geçmekte, müzakere kültürü pekişmektedir.

Komisyon ve Etkileşim

Bu tablo, Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu sağduyu ve ortak aklın inşası yolunda atılmış önemli bir adımdır. İlk bakışta sıradan görünse de birbirinden farklı 51 kişinin Komisyon’da haftada iki kez, günde 7-8 boyunca aynı sosyal ortamda bir araya gelmesi dahi bu dönemin en çok ihtiyaç duyduğu birbirini tanıma, anlama ve etkileşim için büyük bir fırsat sunmaktadır.

Komisyon ve İki Tartışma

Komisyon’un şu ana kadar yaşadığı tek negatif tecrübe, Barış Anneleri’nin Kürtçe konuşma talebindeki ısrarına olumlu cevap verilmemiş olmasıdır. İç Tüzüğe tabi olmayan bir toplantıda Barış Anneleri’nin kendini daha rahat ifade edebileceği bir dilde konuşabilmeleri şüphesiz insani ve hukuki bir haktır. Bu talebi karşılamak sürecin ruhuna uygun bir adım olurdu ancak çeşitli gerekçelerle bu esnekliğiliğin gösterilmemesi, bu durumu eleştiren Komisyon üyeleri tarafından bir krize dönüştürülmeden, itirazların kayda geçirilmesi ile aşılmış oldu.

Komisyon hakkındaki en önemli tartışma ise ikinci toplantıda alınan gizlilik kararı oldu. Oysa gizlilik kararı çalışma usul ve esaslarında bunu düzenleyen madde gibi oy birliği ile alınmıştı. Ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın sunumu bu kararın ne kadar doğru ve yerinde olduğunu gösterdi.

Komisyon Dinlemeleri

Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş’un ilk toplantıda yaptığı açık çağrının ardından siyasi partiler ve komisyon üyeleri; dinlenmesini önerdikleri bilim insanları, sivil toplum örgütleri, mağdurlar, siyasetçiler ve bürokratlar gibi geniş bir listeyi komisyon başkanlığına sunmuş oldu. Yeni Yol Grubumuzun çalışma-dinlemelere dair gruplandırması ve uzman listesine ait metni yazının altında görebilirsiniz (Ek-1: Yeni Yol Grubu Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Gündem Önerisi). Grubumuz 5 ana başlıkta dinleme-çalışma, 8 başlıkta da uzman, akademisyen, mağdur, bürokrat ve siyasetçi listesi verdi. Komisyon Başkanı’nın, muhalefetten gelen talepleri dikkate alarak gündem ve davetli listeleri hazırladığı görülmektedir.

Meclis Başkanları

Komisyonu’nun son toplantısı, yakın dönem siyasetin hafızasını temsil eden önemli bir buluşmaya sahne oldu. Türkiye’nin yakın tarihine tanıklık etmiş eski 10 TBMM Başkanı, Komisyon tarafından tek tek dinlendi. 20’nci dönemden 29’uncu döneme kadar görev yapmış; Hikmet Çetin’den Mustafa Şentop’a uzanan bu isimler sadece dönemlerinin değil, Türkiye’nin geçirdiği siyasal dönüşümlerin de birer tanığı. Komisyon’un bu isimleri dinlemesi, siyasi kültür ve toplumsal barış açısından da büyük önem taşıyor.  Bir ömürden sadır olan birikim; krizlerin, uzlaşmaların ve kırılma anlarının perde arkasını da gün yüzüne çıkarıyor. Bu toplantı hem geçmişi anlamak hem de geleceği inşa etmek adına oldukça kıymetli iken devlet tecrübesinin meseleye ne denli ciddi ve yapıcı yaklaştığını da gözler önüne serdi. Başkanların bir kısmı usule ilişkin önerileri bulunmakla yetinirken Hikmet Çetin, Ömer İzgi, Bülent Arınç esasa dair değerlendirmeler ve radikal önerileri bulunmaktan kaçınmadı.

Önceki TBMM Çalışmaları

Komisyon’un odak noktası ve çalışma süresi beklenilen bütün dinlemeleri yapmasına imkân vermeyecektir. Bu çalışmamın geçmişte kurulan ve önemli toplumsal meseleleri ele alan çeşitli araştırma komisyonlarının birikimleriyle desteklenmesi büyük önem taşımaktadır. Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyon’undan Susurluk Komisyonu’na, zorla yerinden edilen yurttaşların sorunlarına odaklanan komisyonlardan darbeleri araştırma komisyonuna kadar birçok komisyonun sadece raporları değil tutanakları da komisyon kaydına alınarak bu hafıza transferi gerçekleştirilebilir (Ek-2: TBMM’de Özel Bir Amaç İçin Kurulan Komisyonlar).

Aileler ve Anneler

Komisyon şu ana kadar Şehit aileleri, Gaziler, Diyarbakır Anneleri, Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri İnisiyatifi gibi toplumun farklı kesimlerinden gelen temsilcileri dinledi. Cumartesi Anneleri ile Barış Anneleri ya da şehit ve gazi aileleriyle bir polemik oluşmaması için soru sorulmaması ve konuşmalar hakkında yorumda bulunulmaması ilkesi, sonrasında genişleyerek tüm oturumlarda uygulanan bir prensibe dönüştü. Kimsenin sözünün kesilmeden söylediklerinin tutanağa geçirilmesi ve anlatıların müzakereye açılmaması üyeler ile konuşmacılar arasında bir tartışma zemini oluşmasını engellemesi açısından doğru bir karar olarak değerlendirilmektedir. Bu tutum, elbette söylenen her düşüncenin benimsendiği anlamına gelmez. Ancak ifadelerin Meclis tutanaklarına geçmesi (Tutanakları okumak için: Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Tutanakları), toplumsal hafızanın oluşması ve farklı bakış açılarının kayda geçirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Komisyon dinlemeleri, şehir meydanında ya da köy kahvesinde herkesin içtenlikle konuştuğu; destek, eleştiri, öneri ve kaygılarını sunduğu siyasetin agorası işlevi görüyor. Herkesin kendini özgürce ifade edebildiği bir alan yaratılıyor. Komisyon bu yönüyle, barış süreçlerinin vazgeçilmez unsuru olan toplumsallaşma ve katılım mekanizmasına dönüşüyor. Meraklısına bu tutanakların mutlaka okunmasını öneririm.

Komisyon ve Anayasa

Toplumun farklı kesimlerinin Komisyon gündemini etkileme çabasında öne çıkan mevzular; haksız gözaltı ve tutuklamalar, hasta tutuklular, KHK’lılar, FETÖ yargılamaları, 15 Temmuz darbe sanığı askeri öğrenciler, çeşitli adli suçlulardaki infaz düzenlemesi bekleyen mahkûm yakınları oldu.

Sürecin başından beri rahatlama sağlayacak idari mekanizmaların gecikmeksizin devreye sokulmasını, mevcut yasaların eksiksiz şekilde uygulanmasını, Yargıtay, AYM ve AİHM kararlarının tavizsiz biçimde hayata geçirilmesini savunduk. Keza yıllardır Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında yapılacak yasal ve Anayasal düzenlemelerin bir terör örgütünün yapacağı veya yapmayacağı eylemlere rehin edilemeyeceğini, yaratılıştan gelen ve hukuk devletinin gereği olan tüm hakların tanınması gerektiğini savunduk.

Komisyon zemini, demokratikleşmeye dair temel meselelerin ifadesi açısından bir fırsat olsa da 100 yıllık sorunları, görev süresi sınırlı (31 Aralık 2025) ve sürece dair sorumluluğu olan bir komisyonun çözmesini beklemenin gerçekçi olmayacağı aşikardır.

Diğer yandan, süreçten Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesini kolaylaştıracak bir Anayasa değişikliği çıkacağı kaygısında olan toplum kesimlerini rahatlatmak için Cumhuriyet Halk Partisi’nin ısrarıyla bu Komisyon’un yeni bir Anayasa Komisyonu olmayacağı yönünde temel bir karar alındı ve bu Komisyon Başkanı tarafından da defalarca vurgulandı.

Anayasaya dair hiçbir görüşmenin yapılmayacağı ortadayken bu Komisyon’un gerçek bir demokratikleşme komisyonuna dönüşmesi beklenemez. Üstelik Anayasal değişikliklere dair daraltıcı yaklaşım, iktidar tarafından değil muhalefet tarafından Komisyon’a bir şart olarak ileri sürülmüş ve bu, iktidar cenahında da kabul görmüştür.

Küçük Adımlarla Süreci Rahatlatmak

Peki, bu Komisyon’dan ne beklemeliyiz? Taraflar kendine mahsus bir modelle bu süreci yürütüyor. Komisyon’un görev süresi sınırlı, toplumun beklentisi ise oldukça yüksek. Eğer Komisyon’un çalışmaları veya etkisi yalnızca Eve Dönüş Yasası ile sınırlanırsa derin bir hayal kırıklığı yaşanabilir. Böyle bir hayal kırıklığı, sürece olan güveni de olumsuz etkileyecektir. Bu çalışmaları toplumsal barışa giden yolun ilk basamağı haline getirmek mümkündür.  Bunun için iktidarın ve muhalefetin sorumluluk alması ve toplumun farklı kesimlerinden gelen taleplerin dikkate alınması şarttır.

Hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili, bu kişilerin hastane ve ev arasında hareket edebilecekleri bir modelle tahliye edilmeleri, CHP ile ilgili soruşturmaların gözaltı ve tutuklama furyasına dönüştürülmeden yürütülmesi, iddianamelerin gecikmeden yazılması, FETÖ yargılamalarında AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin ihlal tespit ettiği temel kriterlere riayet edilmesi, hakkında soruşturma olmayan veyahut da kesinleşmiş takipsizlik veya beraat kararı alan KHK’lıların görevine dönmesinin başlaması gibi basit adımlar toplumu rahatlatacak ve sürece güveni arttıracaktır.

Böylelikle bir örgüte veya toplumun bir kesimine yönelik bir süreçten ziyade, iç cepheyi tahrip eden uygulamalardan vazgeçilerek herkesin daha fazla hukuk, demokrasi ve özgürlüğe kavuşacağı yönünde kuvvetli bir kanaat oluşturulabilir. Bu kanaat, sadece sürecin nihai hedefi olan Terörsüz Türkiye’ye değil, aynı zamanda sürecin gereği olan yasal ve yapısal reformlara desteğe de dönüşebilir.

Ne Olacak?

İşleyiş biçimi ve gösterdiği esneklik umut verici olsa da Komisyon’dan, Eve Dönüş Yasası, yargıdaki dönemsel rahatlamalar ve nihai raporda yer alacak siyasal ve felsefi perspektiflerin ötesinde adımlar beklemek gerçekçi değildir. Yüksek beklentiler kaçınılmaz olarak hayal kırıklığı yaratır. Komisyon, Türkiye’nin yüzyıllık karmaşık meselelerini 31 Aralık 2025’e kadar kökten çözecek güçte değildir ve kapsamlı beklentiler gerçeği yansıtmayacaktır.

Bu sürecin temel ihtiyacı, kuşkusuz ki örgütün tasfiyesi ve üyelerinin hukuki durumuna ilişkin yasal düzenlemelerdir. Toplumun da ihtiyacı; normalleşmenin sağlanması, demokratikleşmenin derinleştirilmesi, özgürlük alanlarının genişletilmesi ve hukuk devletinin uygulamada ve mevzuatta güvence altına alınmasıdır.

Olası bir Eve Dönüş Yasası’nın örgütün dağ kadroları, cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler ve ülkeyi terk etmiş olanlar için nasıl düzenlemeler getireceği, hukuki statü dışında, ekonomik, sosyal, siyasal yaşama katılım açısından belli modeller içerip içermeyeceği de muhtemelen Ekim ayı başındaki mevzuat tartışmaları esnasında açığa çıkacaktır.

Ek-1: Yeni Yol Grubu Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Gündem Önerisi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

YENİ YOL GRUBU

MİLLÎ DAYANIŞMA KARDEŞLİK VE DEMOKRASİ KOMİSYONU GÜNDEM ÖNERİSİ

Komisyon çalışmalarının 4 ana gündem başlığı altında işlenmesini öneriyoruz.

1) Örgütün Feshi ve Silahsızlandırılması Sürecinin Takibi: İdari Tedbirler ile Yasal Düzenleme

PKK’nin örgütsel varlığına son vererek silah bırakacağını ifade ettiği süreçte örgütsel varlığın tamamen sona erdirilmesi, silahın tamamen terkedildiği süreci komisyonumuzun odak noktasıdır. Bu itibarla bu sürecin kalıcı bir başarıya ulaşması için alınması gereken idari tedbirler ve ihtiyaç duyulacak yasal düzenlemelerin neler olacağı konusunda bir gündem başlığı açılmalıdır. Ayrıca sürecin nasıl ilerlediğine dair, güvenlik bürokrasisinden düzenli bilgi akışı, rapor ve gözlemlemeler ile sürecin gidişatı ve aksayan yönleri tespit edilerek alınması gereken tedbirlerin önerilmesi de bu gündem başlığı altında takip edilmelidir.

2) Hafıza, Tecrübe ve Birikim Aktarımları İçin Komisyonun Yapacağı Dinlemeler

Bu gündem başlığı altında Türkiye’nin şiddet ve çatışma süreçleri, hukuk, adalet ve demokrasi açıkları kapsamında bir hafızayı, yaşanmışlıkları, mağduriyetleri, bilgi ve birikimi komisyona ve kamuoyuna aktararak bir fikri zeminin alt yapısı oluşturulması hedeflenmelidir.

Bu kapsamda süreçlerde tecrübe ve deneyimleri olan devlet adamları ve bürokratlar ile süreçlerin mağduru olan kesimler, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler ile kanaat önderleri komisyona davet edilerek dinlenmeleri temin edilebileceği gibi bu kişilerden komisyonun çalışma usul ve esaslarına dair yönergenin 8. Maddesine uygun olarak uzman/danışman olarak görevlendirilmeleri, belirlenecek konularda rapor ve mütalaa hazırlatılması, kamuoyunun süreçlere ve komisyon çalışmalarına dair kanaatlerinin ölçüm ve raporlanması, ele alınacak konularda komisyonun karar altına almayı düşündüğü alanlarda teknik çalışmalar yapmak şeklinde istifade edilebilir.

3) Sürecin Anlatılması ve Toplumsallaşmasının Sağlanması

Ülkemizde yaşayan farklı toplumsal kesimler ile sürecin tüm yalınlığı ile paylaşılarak ortak akıl ve ortak vicdan doğrultusunda toplumsal uzlaşı ve desteğin sağlanması. Bu kapsamda ülkenin dinamik şehirlerinde toplantılar temin edilmesi, sembolik ziyaretlerin yapılması, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile düzenlenecek etkinliklerle sürecin doğru anlatılması ve toplumsal desteğin oluşturulması amaçlanmalıdır.

Bu kapsamda TBMM Başkanlığının komisyon ile ilgili bir iletişim birimi kurması ve kamuoyunun komisyon ve süreç ile ilgili doğrudan ve etkili bir şekilde bilgilendirilmesinin temin edilmesi sağlanmalıdır. Siyasi partilerin ülke genelinde süreç ile ilgili yapacakları ortak programlarla da toplumsal bütünleşmenin sağlanması temin edilmelidir.

4) Hukuk Devleti ve Demokratikleşme: İdari Tedbirler ile Yasal Düzenleme

Ülkemizin kronik darbe sorunları, 40 yılı aşkın silah, şiddet ve çatışma ortamı beraberinde hukuk ve demokrasi alanında eksiklikler meydana getirmiş ve bu eksikliklerin bir kısmı da maalesef kalıcı hale gelmiştir. Bu kapsamda ülkemizde oluşan hukuk, adalet ve demokrasi açığı alanlarının tespit edilerek raporlaştırılması, ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilmesi idari ve mevzuat açısından yapılması gereken işlerin tavsiye edilmesi komisyonun bir diğer gündem maddesi olmalıdır. Örgütün silahlı varlığına son vererek silahları bırakmasının kalıcı hale gelmesi ve bu sürece dair atılacak adımların toplumsal güven ile desteklenebilmesi hukuk, adalet ve demokratikleşme alanında atılacak adımlarla eşgüdümlüdür.

Bu gündem başlıklarında istifade edilecek kişi, kurum ve kuruluşlar ekte 8 ana başlıkta tasnif edilerek belirlenmiştir. İlgili alanlarda belirtilen kişi ve kurumların ihtiyaca göre komisyona davet edilerek dinlenmeleri, komisyonun çalışma usul ve esaslarına dair yönergenin 8. Maddesine uygun olarak uzman/danışman olarak görevlendirilmeleri, belirlenecek konularda rapor ve mütalaa hazırlatılması, kamuoyunun süreçlere ve komisyon çalışmalarına dair kanaatlerinin ölçüm ve raporlanması, ele alınacak konularda komisyonun karar altına almayı düşündüğü alanlarda teknik çalışmalar yapılması sureti ile istifadesi mümkün olacaktır.

Yeni Yol Grubu Adına

Bülent KAYA İstanbul Milletvekili

Mehmet Emin EKMEN Mersin Milletvekili

Mustafa BİLİCİ İzmir Milletvekili

1. Türkiye’nin Çözüm Süreci Deneyimi, Bölgesel Bağlam: Siyasiler ve Bürokratlar

●   Abdullah Gül

●   Cemil Çiçek

●   Hikmet Çetin

●   Ahmet Davutoğlu

●   Adnan Boynukara

●   Beşir Atalay

●   Bülent Arınç

●   Cevat Öneş

●   Efkan Ala

●   Emre Taner

●   Işık Koşaner

●   Muhammet Dervişoğlu

●   Sadullah Ergin

●   Yalçın Akdoğan

Bölgesel Bağlam:

●   Ali Murat Yel, Prof. Dr.

●   Eldar Hasanoğlu, Doç. Dr.

●   Mahmut Erol, Prof. Dr.

●   Murat Erdoğan, Prof. Dr.

●   Naci Koru

●   Feridun Sinirlioğlu

●   Serhat Erkmen, Prof. Dr.

2. Örgütün Feshi, Silahsızlanma, Toplumsal Yaşama Uyum, Çatışma Çözümü Uzmanları

●   Alparslan Özerdem, Dr.

●   Ayşe Betül Çelik, Prof. Dr.

●   Bekir Biçer, Prof. Dr. (Tarihsel bağlam)

●   Cuma Çiçek, Dr.

●   Esra Çuhadar, Doç. Dr.

●   Esra Elmas, Dr.

●   Fatih Ulusoy, Büyükelçi (Moro Arabulucu)

●   Hamit Bozarslan, Prof. Dr.

●   Hüseyin Oruç (Moro Arabulucu)

●   İzzet Akyol

●   Kezban Hatemi

●   Mahmut Akpınar, Prof. Dr. (Tarihsel bağlam)

●   Mesut Yeğen, Prof. Dr.

●   Tarık Tuncay, Prof. Dr.

●   Vahap Coşkun, Doç. Dr.

●   Yakın Ertürk, Prof. Dr.

●   Yılmaz Ensaroğlu

3. Hukuk ve Mevzuat Reformu Uzmanları

●   Başak Çalı, Doç. Dr. – Uluslararası İnsan Hakları Hukuku

●   Fazıl Hüsnü Erdem, Prof. Dr. – Anayasa Hukuku, Çözüm Süreci Reform Önerileri

●   Gülçin Avşar – Hafıza Merkezi Çalışmaları

●   İzzet Özgenç, Prof. Dr. – Ceza Hukuku

●   Kerem Altıparmak, Prof. Dr. – İnsan Hakları Hukuku, AİHM Uyumu

●   Levent Korkut, Prof. Dr. – İnsan Hakları Hukuku, TMK Reformu

●   Osman Can, Prof. Dr. – Anayasa Hukuku, Yargı Bağımsızlığı

●   Sevtap Yokuş, Prof. Dr. – Anayasa Hukuku, İnsan Hakları

●   Zühtü Arslan, Prof. Dr. – Anayasa Hukuku

4. Sivil Toplum, Düşünce ve Hak Temelli Kuruluşlar

●   Akdeniz Kadın Arabulucular Ağı

●   Ankara Enstitüsü

●   Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği

●   Barış İçin Toplumsal Girişim

●   Barış Vakfı

●   Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Derneği (DITAM)

●   Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Derneği (DISA)

●   Ekopolitik

●   Hak İnisiyatifi Derneği

●   Hakikat Adalet Hafıza Merkezi

●   Hrant Dink Vakfı

●   İnsan Hakları Derneği (İHD)

●   İnsani Yardım Vakfı

●   KHK’lı Platformları Birliği

●   Kürt Çalışmaları Merkezi

●   Mazlum-Der

●   Mezopotamya Vakfı

●   Rawest

●   Tahir Elçi Vakfı

●   Toplumsal Bellek Platformu

●   Türkiye Demokrasi Platformu

●   Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)

●   Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi

●   Veri Enstitüsü

5. Çatışmalardan Birinci Elden Etkilenen Gruplar

●   Şehit ve Gazi Aileleri ve Dernekleri

●   Güvenlik Korucuları Dernekleri ve Temsilcileri

●   Aybüke Yalçın, Eren Bülbül, Fethi Sekin ve benzeri sivil şehitlerin aileleri

●   Diyarbakır Anneleri

●   Barış Anneleri İnisiyatifi

●   Cumartesi Anneleri

●  Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER)

●   Roboski Aileleri

6. Yerel Yönetim ve Demokratikleşme

●   Türkiye Belediyeler Birliği

●   Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği

●   Marmara Belediyeler Birliği

●   Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA)

7. Barolar ve Hukuk Kurumları

●   Türkiye Barolar Birliği

●   İstanbul Barosu

●   Ankara Barosu

●   Diyarbakır Barosu

●   Van Barosu

8. İş Dünyası ve Ekonomik Entegrasyon

●   Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası

●   Kadın Kooperatifleri Birliği

●   MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği)

●   TIKAD (Türkiye İş Kadınları Derneği)

●   TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği)

●   TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği)

Ek-2: TBMM’de Özel Bir Amaç İçin Kurulan Komisyonlar

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıda listesi verilen komisyon çalışmalarına dair raporların, tüm dinleme ile çalışma tutanaklarının Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonumuz kayıtlarına alınmasını ve yapılacak raporlamalarda bunlardan yararlanılmasını talep ederiz.

Mehmet Emin EKMEN                                                  Mustafa BİLİCİ

Mersin Milletvekili                                                        İzmir Milletvekili

TBMM’de Özel Bir Amaç İçin Kurulan Komisyonlar

  1. Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu (5 Mayıs 1993)
  2. Madımak Komisyonu (Temmuz 1993)
  3. Güneydoğu’da Uzun Süreden Beri Cereyan Eden Olayları Yerinde İncelemek ve Alınması Gerekli Tedbirleri Türkiye Büyük Millet Meclisine ve İlgili Mercilere İletmek ve Memleketimizin Birlik ve Beraberliğinin Sağlanmasına Katkıda Bulunmak Üzere Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu (Temmuz 1993)
  4. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Meydana Gelen Olayları Araştırarak Alınması Gereken Tedbirleri Belirlemek Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu (1994)
  5. 9 Şubat 1996 tarihli doğu ve güneydoğu Anadolu’da boşaltılan yerleşim birimleri nedeniyle göç eden yurttaşlarımızın sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla bir meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi esas numaralı meclis araştırması komisyonu raporu.
  6. Yasadışı Örgütlerin Devletle Olan Bağlantıları ile Susurluk’ta Meydana Gelen Kaza Olayının ve Arkasındaki İlişkilerin Aydınlığa Kavuşturulması Amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu (12 Kasım 1996)
  7. Geçmişte zorla yerinden edinilen vatandaşlarımızın sorunlarının konuşulduğu 96 tarihli Komisyon (12 Şubat 1997)
  8. Polis Tarafından Dinlenen Telefonlar Hakkındaki İddiaları Araştırmak Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu (27 Şubat 1997)
  9. Uğur Mumcu Cinayetinin Açıklığa Kavuşturulması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu (Temmuz 1997)
  10. Hakkari Merkez, Yüksekova ve Şemdinli İlçelerinde Meydana Gelen Olayların Araştırılması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu (2005)
  11. Darbeleri Araştırma Komisyonu (2 Mayıs 2012)
    1. 10 üyeden oluşan Heyet (Süleyman DEMİREL ve 10 Komisyon Üyesinin Yaptığı Görüşme)
    1. 27 Mayıs 1960 Alt Komisyonu (60 Darbesi 71 Muhtırasını İnceleyen Alt Komisyon)
    1. 12 Eylül 1980 Alt Komisyonu
    1. 28 Şubat 1997 Alt Komisyonu
  12. Dilekçe Dersim Alt Komisyonu (2012)
  13. Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Komisyonu (8 Mayıs 2013)
  14. Diyarbakır 5 No.lu Cezaevi Alt Komisyonu (17 Şubat 2016)
  15. 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu (4 Ekim 2016
  16. Milli Kardeşlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu (5 Ağustos 2025)

Ek-3: Okuma Önerisi – Milli Kardeşlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu Tutanakları:

Giriş Yap

Batman Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

NOT: ✅ Oturumu açık tut kısmını aktif hale getirin.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Uygulamamızı İndir ve Yorum Yap 🌟