TÜM BEL SEN, 2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. dönem toplu sözleşme süreci öncesi yaptığı açıklamayla yerel yönetim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve demokratik hakları için güçlü bir çağrıda bulundu. Sendika, mevcut toplu sözleşme sistemini “garabet” olarak nitelendirerek, gerçek bir grevli toplu sözleşme düzeninin kurulması gerektiğini vurguladı.
Yerel yönetim emekçilerinin taleplerinin aktarıldığı açıklamada, sendika yöneticileri, kamu emekçilerinin iradesini temsil etmeyen ve göstermelik anlaşmalara sahne olan toplu sözleşme masalarının, emekçilerin beklentilerini karşılamadığını belirtti.
“Toplu Sözleşme Masası Danışıklı Dövüşe Dönüştü”
Açıklamada, 2012 yılından bu yana yürürlükte olan toplu sözleşme sisteminin, kamu emekçilerine ciddi bir kazanım sağlamadığına dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Her iki yılda bir kurulan masalarda yetkilendirilmiş konfederasyon, iktidarın onayladığı sınırlar içinde hareket ederek emekçilerin gerçek taleplerini gündeme dahi getirmemektedir. Enflasyon karşısında eriyen maaşlar, KHK ile işinden edilen emekçiler ve keyfi uygulamalara karşı bir defa bile masadan kalkmayı göze almamışlardır.”
TÜM BEL SEN’den 14 Maddelik Yol Haritası
TÜM BEL SEN, açıklamasında yerel yönetim emekçilerinin sorunlarına kalıcı çözümler getirilmesi için 14 maddelik kapsamlı bir talep listesi de paylaştı. Bu talepler arasında:
-
Grev hakkını içeren gerçek bir toplu sözleşme düzeni
-
4688 sayılı yasanın emekçiler lehine yeniden düzenlenmesi
-
Kamuda ek ödemelerin maaşlara dahil edilmesi
-
İhraç edilen emekçilerin görevlerine iadesi
-
Adil bir vergi sistemi oluşturulması
-
Yıllık izinlerde hafta sonlarının izinden sayılmaması
-
3600 ek göstergenin tüm kamu emekçilerine verilmesi
-
Liyakata dayalı görevde yükselme sisteminin kurulması
gibi önemli başlıklar yer aldı.
“Kayyım Uygulamaları Emekçilerin Geleceğini Tehdit Ediyor”
Yerel yönetimlere yönelik siyasi müdahalelerin en büyük zararının emekçilere verildiğini vurgulayan TÜM BEL SEN, kayyım atamaları sonrası çok sayıda emekçinin görevden alındığını, sürgüne gönderildiğini ve hukuksuz bir şekilde cezalandırıldığını ifade etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok belediyede yaşanan son uygulamaların sendikal mücadele açısından kabul edilemez olduğu belirtildi.
“Birlikte Mücadele Edelim, Birlikte Kazanalım”
TÜM BEL SEN, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:
“Yerel yönetim emekçileri olarak yalnız değiliz. Tüm emekçileri ortak mücadeleye davet ediyoruz. Haklarımızı kimse bize altın tepside sunmaz. Hak verilmez, mücadele ile alınır. Gelin birlikte mücadele edelim, birlikte kazanalım!”
