DEM Parti PM üyeleri, güncel gelişmeleri değerlendirmek üzere toplandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi (PM) üyeleri, Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığında toplandı.
Güncel gelişmelerin ve sürecin değerlendirileceği toplantı öncesi Bakırhan açıklamalarda bulundu. Bakırhan, “Yeni sürecin yaslandığı tek temel demokrasidir” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Ya Kürt ve Türk ilişkilerini demokratik temelde yeniden kuracağız ya da Ortadoğu’nun felaket senaryosu içinde tükenip gideceğiz dedi.
Ortadoğu’daki gelişmelere dikkati çeken Bakırhan, bölgede “yakıcı” gelişmelerin yaşandığını söyleyerek şunları kaydetti:
“Yeni bir dünya, yeni bir Ortadoğu kuruluyor. 2025’in ortasına yaklaşırken; hem küresel siyaset hem Ortadoğu kendine yeni rota arıyor. Ukrayna savaştan yanıyor; Gazze, İsrail saldırılarıyla kanıyor. Irak belirsiz, Suriye paramparça. Yine İsrail saldırıları ve güvenlik politikalarıyla birlikte çoklu gerilimler ortasında İran’ın olduğu bir Ortadoğu’da yaşıyoruz. Hepimizi ilgilendiren çok büyük olaylar ve gelişmeler yaşanıyor. Ortadoğu, Körfez ülkelerinin öncülüğünde savaşla dizayn ediliyor”
‘Adımlar yarım asırlık düğümü çözdü’
Sürece dair de değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, şunları kaydetti:
“Eski ittifaklar birer birer çöküyor, yeni ittifaklar kuruluyor. Yeni diplomasi ve yeni güvenlik arayışları devam ediyor. Bu yeni dönemin tabi ki merkezinde enerji koridorları ve güç dengeleri var. Ortadoğu’da dönüşmeyen artık ayakta kalmayacak gibi bir tablo var. Katı olan her şey de buharlaşacak gibi duruyor. Bu gerçekliği iyi görmek gerekiyor. PKK’nin tarihi dönüşüm kararı, aslında bu küresel rüzgarı okumanın bir ürünüdür. Hem Türkiye, hem Ortadoğu, hem de dünyada yaşanan jeopolitik fırtınalarda kendisine yeni bir yol yeni bir rota çizmeye çalışıyor. Tam bu noktada önümüzde iki yol var; ya kriz- kaos devam edecek ya da selamet yolu içerisinde Türkiye barışını sağlayarak doğru bir rotada yol alacağız. İşte tam da böylesi bir kritik eşikte bulunuyoruz.
22 Ekim’de Sayın Bahçeli’nin çıkışı, 27 Şubat’ta Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu tarihi çağrı, Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu irade, yine PKK’nin 12 Mayıs’ta ilan ettiği kongre kararları çok önemlidir. Bu adımlar yarım asırlık düğümü çözdü. Pusulayı savaştan barışa çevirdi. Artık felaket değil selamet yolunu seçtik. Çok fazla zaman kaybetmeden barışı menzile ulaştırmak gibi her birimizin büyük sorumluluğu var.
Bu menzile her geç varış aynı zamanda bir o kadar can ve mal kaybı riskini devam ettiriyor. Tarihsel bir seçimle karşı karşıyayız. Ya Kürt ve Türk ilişkilerini demokratik temelde yeniden kuracağız ya da Ortadoğu’nun felaket senaryosu içinde biz de tükenip gideceğiz.”