DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, PKK’nin Türkiye topraklarından geri çekileceğini duyurmasının ardından basın toplantısı düzenledi.
Bakırhan, “Bu geri çekilme kararı, barış yolundaki adımın en kararlı iradesidir. Yeni bir döneme en güçlü çağrıdır. Türkiye’de ve bölgeye gelen tehlike dalgasını ancak demokratik bir müzakere ile aşabiliriz. Bunun yolu da geçiş hukuku ve demokratik entegrasyon yasalarının hayata geçirilmesinden geçer” dedi.
PKK tarafından dün yapılan açıklamada, Türkiye’den çekilme kararı aldıkları duyuruldu.
Bunun üzerine, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da bu adımla birlikte sürece dair yaşanan son gelişmeler ve hükümetten beklentiler hakkında açıklama yaptı.
“Türkiye tarihinin akışını değiştirebilecek bir anda olduklarını” belirten Tuncer Bakırhan, “Demokrasiden ve yaşamdan yana olan herkesin emeği ile bu an oldu. Uzun bir yürüyüşün kritik dönemecine büyük umutlarla gelmiş bulunuyoruz. Türkiye’nin her karış toprağı büyük bedeller ödedi. Yakın dönemde yitirdiğimiz Sırrı Süreyya Önder şahsında barış yolunda yitirdiğimiz bütün yol arkadaşlarımızı yad ediyorum. Cezaevindeki tüm arkadaşlarımızı saygı ile selamlıyorum” dedi.
Sürecin aşamalarını hatırlatan Bakıhan, “Dün tarihi bir gelişme yaşandı. Elbette bu eşiğe bir anda gelmedik. Geride bıraktığımız aylara bir dönüp bakalım. 1 Ekim 2024’te Sayın Bahçeli, ezber bozan bir el uzattı ardından 27 Şubat geldi. İmralı’dan gelen ses, çatışmanın seyrini değiştirdi. Sayın Öcalan’ın çağrısı, sadece bir çağrı değildi, bir dönüm noktasıydı. PKK’nin kongresini toplayarak fesih kararı alması, silahlar yakıldı; ateş ve demirin ruhu toprağa karıştı. Artık siyaset konuşsun denildi. 1 Ekim 2025’de Sayın Erdoğan’ın bizimle el sıkışması, barış iradesine olan güveni tazeledi. Son olarak, çok kritik ve anlamlı adımlardan birine dün tanıklık ettik. Fesih kararı alan PKK, silahlı unsurlarını çektiğini açıklayarak barıştan yana olduğunu deklare etti. Bu adım çözüme imkan sunan bir adımdır. Bu geri çekilme kararı, barış yolundaki adımın en kararlı iradesidir. Yeni bir döneme en güçlü çağrıdır” diye konuştu.
“Bu sadece geri çekilme değil, geleceğe doğru atılan bir adımdır”
Artık süreçte hukuki adımların atılacağı yeni bir aşamaya geçilmesi gerektiğini ifade eden Eş Genel Başkan Bakırhan şöyle devam etti:
“Dünkü karar bu iradenin en güçlü kanıtıdır. Bu sadece geri çekilme değil, geleceğe doğru atılan bir adımdır. Geleceği kazanma adımıdır. Gelinen noktada, sürecin birinci aşaması kapanmıştır. Çekilmenin tamamlanmasıyla yeni bir sayfa açılmıştır. Şimdi çözümü başka bir yerden beklemeden kendi hikayemizi yazma zamanıdır. Çok daha kritik ve hayati bir aşama olan ikinci aşamaya geçiş zamanıdır. Yani hukuki ve siyasal adımlarla toplumsal barışa geçiş zamanıdır. Bu aşama zorlu olduğu kadar anlamlıdır da, bu tüm Türkiye’nin barışıdır.
Süreç yasalarla, haklarla gelişmeli. Siyaset ve demokrasi dili güçlendirilmelidir. Adalet geleceğin temeli olmalıdır. Sayın Öcalan, büyük bir kararlılık vizyonu ortaya koymuştur. Hep siyasi çözümden yana tavır geliştirmiştir. Öcalan’ın öngörüsü, ısrarı belirleyicidir. Bu bakımdan kendisinin daha fazla inisiyatif alabilmesi için yollar açılmalı, imkanlar sağlanmalıdır. Diyalog alışverişi olabilmelidir. Özgür çalışma koşulları oluşturulmalıdır.
“Meclis bu süreci kolaylaştırmalıdır”
TBMM bu tarihi süreçte sorumluluğuna uygun davranmalıdır. Meclis çatısı altında alınacak kararlar, tarih kitaplarında okunacaktır. Meclis bu süreci kolaylaştırmalıdır. Bunların barışın yapı taşları olacaktır. Türkiye’nin demokratikleşmesi için bunlar gereklidir. Türkiye demokratikleşirse herkes kazanır, hepimiz kazanırız. Bu süreçte sadece bir taraf değil devlet, yargı sistemi, herkes sorumludur. Herkes barış iradesine uygun hareket etmelidir. Geçmişin olumsuz söylenmeli bırakılmalıdır.”
“Medya barışa köprü olmalı”
“Dün gerçekleşecek ve 86 milyona umut olan gelişmelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için medyaya da tarihi sorumluluklar düşmektedir. Medya barışa köprü olmalı, ayrıştırıcı yayınlar yerine kapsayıcı yayınlık anlayışı tercih etmelidir. Bu sürecin kaybedeni yoktur. Türkiye’de ve bölgeye gelen tehlike dalgasını ancak demokratik bir müzakere ile aşabiliriz. Bunun yolu da geçiş hukuku ve demokratik entegrasyon yasalarının hayata geçirilmesinden geçer. Bu süreç baltalanmak istenebilir. Korku senaryoları üretilebilir ama biz kararlı duracağız. Biz barış yoluna devam edeceğiz.”
“Bu dönemin anahtar kavramlarından biri demokratik entegrasyondur”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da PKK’nin dün yaptığı açıklamayı “Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde silahların sustuğu, çatışmaların bittiği bir aşamaya geçtik. Bu dönemin anahtar kavramlarından biri demokratik entegrasyondur” sözleri ile değerlendirdi.
Hatimoğulları,“Altını tekrar çizerek belirtmeliyim ki toplumun; yürütme erkinden ve yasa yapma iradesi olan Meclis’ten beklentisi ve talebi var. Toplumun sesi artık duyulmalıdır. Barışın kaybedeni olmaz. Gelin hep birlikte mücadele ederek bütün Türkiye halklarının kazanmasını sağlayalım” diye konuştu.
PKK yöneticileri dün Kandil eteklerinde düzenledikleri basın toplantısında, silahlı güçlerini Türkiye’den tamamen çekmeye başladıklarını duyurmuştu.









