DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Abdullah Öcalan’ın çağrısını Meclis’te değerlendirdi
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Abdullah Öcalan’ın çağrı metnine ilişkin görüşlerini DEM Parti grubunda değerlendirdi.
DEM Parti 8 Mart haftası nedeniyle parlamento kadın grubunu topladı. Meclis’te yapılan toplantıda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Öcalan’ın çağrısı ile Türkiye’nin barışa kavuşacağını ifade etti.
Hatimoğulları, yurt dışından gelen destekleri vurgulayarak yaptığı konuşmada bu fırsatın değerlendirilmesini istedi.
Ayrıca Hatimoğulları çağrıya destek veren MHP, AK Parti, CHP ve İBB başkanlarını teşekkür etti.
Hatimoğulları’nın konuşması şöyle:
“PKK’nin kongresini toplayabilmesi için çatışmasızlık süreci oluşmalı. Sınır ötesi askeri operasyonların durması gerekiyor. Bu süreçte adım atma sorumluluğu iktidardadır.
Barışı dilimizde inşa edeceğiz. Medyaya ve basına görev düşüyor. Erdoğan’ın bu süreci sahiplenmesi önemli. Barış için eylem ve icraat gerekir. Eylem ve icraat da Erdoğan’dan bekliyoruz.
Öcalan çağrısıyla demokratik cumhuriyetin inşası için güçlü bir başlangıç yaptı
Her kesimin büyük bir çabasına ihtiyaç vardır. Öcalan’ın özgür yaşam ve çalışma koşulları hızla oluşturulmalı. Sürecin yasal ve hukuki adımları atılmalı. Öcalan’ın demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınması vurgusunu altını çiziyoruz. Demokratikleşme zayıflık değildir. Barış, cesurların ve güçlülerin işidir.
Anadilde eğitim talebi
Anadilde eğitim hakkı ve inançların eşitliğinin sağlanması acil demokratik çözüm önerileri olarak önümüzde. Demokratikleşme bu ülkenin sigortasıdır.
Türk halkına seslenmek istiyorum. Bu gelişmelerin barışla bitmesi sadece Kürt halkının işine yaramayacak. Kafalarınız karışık ve kaygılarınız var. Şundan emin olun ki Kürt halkı kadar Türk halkı da kazanacak. Hepimiz eşit kendi dilimizle kendi inancımızla özgür yaşayabileceğimiz bir düzenin adımlarıdır.
Bölmek ve bölünmek kaygısı savaştan beslenenlerin kaygısı. Eşitlik hiçbir halkı bölmez. Biz DEM parti olarak demokratik dönüşümü esas alan ortak geleceği kurmak için kollarımızı sıvadık. Demirtaş’ın da dediği gibi barış ağacına bir damla su vermek zamanı.”
