Merhaba sevgili okurlar? Zamlarla aranız nasıl?
Zamlara karşı iyi bir bağışıklık kazandık diyebiliriz hiç yan etki yapmıyor artık.
Seçim sonrası zamların arda arkası kesilmiyor.
Dolar aldı başını gidiyor.
Geçen yıl dolar kuru on yükselip beş düşünce davul zurna ile kutlama yapanlar vardı. Aynı performansı dolar yükselince de bekliyoruz.
Çaya %43 ZAM geldi.
Marketler %30 ZAM yaptı.
Benzine, motorine, LPG’ye ZAM geldi.
Ekmeğe %40 makarnaya %30 ZAM kapıda.
Kiralara %100 zam yapılıyor.
Yaz yaz bitmez. Dolar 26TL’ye merdiven dayadı. Gerçi ben cümleyi yazana kadar 26 TL’de olur. Asgariye gelecek olan ZAM’ dan söz dahi etmek istemiyorum gördüğünüz üzere daha yasalda eridi bitti.
Benzin, mazot, sigara gibi maddelere azar azar ama sık aralarla zam gelirken, çaya tek seferde %43 gibi oranla ZAM geldi. Şimdi niye çaya tek sefer de bu kadar ZAM geldiğini sorgulamak yerine çay içmeyin diyenler bile olacaktır.
Maazallah şikayet ederseniz suçlu çıkarsınız.
Vatan haini ilan edilirsiniz.
Ülkede açlık var kelimesini ağzınız dan dahi kaçırmayın sakın ha ağzının payını alırsınız yoksa:
Kuru ekmekte doyurur, iki kilo yerine yarım kilo et alın, meyve sebzeyi kiloyla değil taneyle alın,
“Peygamber efendimiz midesinin üçte birini boş bırakırdı” diyerek, dini açıdan az yememiz gerektiğini tavsiye ettiler.
Paranız bittiği zamanlarda olacak o zamanlarda da başınızı kaldırın, şu yolların güzelliğine bakın, gözünüz gönlünüz açılır diyenler oldu.
Yıllardır bu ekonomik krize çare bulmak yerine vatandaşa nasıl davranılması gerektiğini maddeleyen listeler sunuldu..
Teşekkür ederiz sayenizde her evden en az bir kişi ekonomist olacak seviyeye geldi.
İktidar, ülkede geçim sıkıntısı olmadığını söylüyor.
Muhalefete ise, ” Bir yıl içinde Türkiye’nin en büyük iki sorunu beslenme ve barınma olacağını söylüyor”
İstatistikler ortada:
Dünyada konut fiyat artışında 58 ülke arasında Türkiye Türkiye’deki yıllık %51’lik artış ile birinci sırada yer alıyor.
Görünen köye kılavuz gerekmez. Ne olacağını az çok tahmin edebiliriz. Kim açlıktan ölmüş sözüyle kendimizi az çok avutabiliriz. Peki ya barınma için nasıl bir teselli cümlesi bulmalıyız. Ben bununla ilgili bizleri motive edebilecek herhangi bir deyim, bir hadis bulamadım.
Neyse onu da o duruma gelince düşünürüz artık..
uzun zamandır böyle ekonomik çöküş görülmedi.
Yıllardır yapılması gerekenlerin ihmal edilmesinin bedelini çok dramatik bir şekilde halk ödüyor.
Dünyanın çilesine, geçim sıkıntısına daha fazla katlanamayanlar çözümü intihar etmekte görüyor.
Yine kimisinin hayalinde dahi alamayacağı TOGG ile belki de hiç geçmeyeceği köprüler, yollar ile övünmesi bekleniyor.
Barınma ile beslenme zorluğu çeken vatandaş için teknoloji anlamsızdır.
Maalesef ki aşkla bile baksanız yapılan hizmetlere. Aşk karın doyurmuyor. Ve yine maalesef ki iki gönül bir olunca samanlık seyran falan da olmuyor.
Vatandaşa daha iyileştirici çözümler üretmeyi deneyin. Köprü ve yolları acıkınca ısıtıp yiyemez siniz, üşüyünce giyip ısınmazsınız.
– Düzeleceğiz inşallah be..
+Ne zaman düzelecek, mezara girince mi?
– Yok şu olaylar bir bitsin…
Yorumlar kapalı.