Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, “Ortada bir çözüm süreci yok. Ortada Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla PKK’ya silah bıraktırılması meselesi var” dedi.
Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, sürecin çözüm değil muhalefeti yıpratma süreci olduğunu belirterek, “CHP tarihsel bir görevle karşı karşıya” dedi.
Gazete Pencere’ye konuşan Öneş, “Devlet Bahçeli’nin bugün meclis grubunda yaptığı konuşma Cumhur İttifakı sisteminin devam ettirilebilmesi için stratejik bir adım atıldığını göstermektedir. Özellikle DEM Parti ile CHP İttifakı’nın ve demokrasi cephesinin bütünleşmesinin önlenmek istendiği gerçeğini tespit etmemiz lazım” dedi.
“CHP tarihsel bir görevle karşı karşıya”
“Sayın Bahçeli’nin ifadesinde, AK Parti önde gelen isimlerinin açıklamalarında bunu bir çözüm süreci olmadığını, hiçbir zaman olmayacağını ve yahut gelişmelere göre Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşmasıyla, PKK’nın kendisini tasfiye etmesi şartları içerisinde bir ilerlemenin olacağı şeklinde bir iddiayla ortaya çıkıldı” diyen Öneş, şöyle konuştu:
“Ortada bir çözüm süreci yok. Ortada Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla PKK’ya silah bıraktırılması meselesi var. Belki de konuşmaları bilmiyoruz, perde arkasını bilmiyoruz ama yurt içinde silahların susturulması, Kürt unsurundan yeterli desteğin alınması, Cumhur İttifakı’nın güçlendirilmesi, yurtdışı gelişmeler çerçevesinde de gelişmelere göre adım atılma konusunda Kürtler üzerinde soru işaretleri yaratmak ve Kürt demokratlarıyla milliyetçileri arasındaki ayrımı dikkate almak gibi taktiksel meseleler olduğunu düşünüyorum.
CHP esasında Türkiye’nin temel sorunlarının çözümünde ana unsur. CHP tabanı siyaset bakımından ne kadar eleştirirsek eleştirelim CHP tabanı kuruluş, kurtuluş vizyonuna uygun düşünceye sahip. Türkiye’nin temel sorunlarının çözümünde laik demokratik tam bağımsızlıkçı ve insan haklarına saygılı bir Cumhuriyet bir demokrasi yaratma muasır medeniyetin üzerine çıkma gibi çağdaş ve aydınlanmacı bir karaktere sahip. Tüm çözümlerde ana unsur olmak zorundadır.
CHP tüm demokratik sol sosyalist güçlerle, demokratik milliyetçi muhafazakar kesimlerin desteğini alan Türkiye İttifakı kurma gibi bir tarihsel görevle karşı karşıyadır. Kendi içindeki iktidar mücadeleleri dışında Türkiye’nin geleceği ve Türkiye’nin yeniden inşası ama laik ve kurucu değerler vizyonuna uygun bir Türkiye’nin yeniden inşası konusunda tüm demokratik güçleri sağ ve sol Türkiye İttifakı’yla bu zor süreçten çıkabiliriz ve çıkacağız bundan da umudum yüksek.”
